Arz ve semâ, güzellik müsâbakasına girmek için lâzım gelen ziynetlerini takınıp hazırlandıkları zaman, arz, kış mevsiminde, kardan ma‘mûl beyaz elbiselerini giyer, oturur. Bahar mevsimi gelince, o beyaz elbiseyi...
İktisâd hem bir şükr-ü ma‘nevî, hem ni‘metlerde rahmet-i İlâhiyeye karşı bir hürmet, hem kat‘î bir sûrette sebeb-i bereket, hem bedene perhîz gibi bir medâr-ı sıhhat, hem ma‘nevî...
İsm-i Adl’in cilve-i a‘zamından olan kâinâttaki adâlet-i tâmme, umum eşyânın muvâzenelerini idare ediyor ve beşere de adâleti emrediyor. Sûre-i Rahmân’da; “Göğe gelince, onu yükseltti...
Mevlid-i Nebevî ile Mi‘râciye’nin okunması, gayet nâfi‘ ve güzel âdettir. Ve müstahsen bir âdet-i İslâmiyedir. Belki hayat-ı ictimâiye-i İslâmiyenin gayet latîf ve parlak ve tatlı bir medâr-ı sohbetidir. Belki...
Hacc-ı şerîf, bil’asâle herkes için bir mertebe-i külliyede bir ubûdiyettir. Nasıl ki bir nefer bir yevm-i mahsûsta ferîk dâiresinde bir ferîk gibi padişahın bayramına...
Ümid
Müddet-i hayatımda tecrübelerimle fikrimde tevellüd eden şudur: Yeis, en dehşetli bir hastalıktır ki, âlem-i İslâmın kalbine girmiş. İşte o yeistir ki, bizi öldürmüş gibi,...
İnsanda o esmânın umumiyetle cilveleri var. Bunda sıhhat, âfiyet ve lezâiz gibi nâfi‘ emirler, nasıl şükrü dedirtir ve o makineyi çok cihetlerle vazîfelerine sevkeder...
Bir bahar mevsiminde, garibâne, mütefekkirâne seyahate gidiyordum. Bir tepeciğin eteğinden geçerken, parlak bir sarıçiçek nazarıma ilişti. Eskiden vatanımda ve sâir memleketlerde gördüğüm o cins...