Konu resmiİstihbaratın Önemi
Baş Muharrir

Bilgi en değerli hazinedir. Bilgi, güçtür. Devletlerin, kurumların ve şahısların doğru kararlar alabilmesi, sahip oldukları bilginin doğruluğu ve derinliği ile doğrudan bağlantılıdır. İnsanlık, tarih boyunca bilgiye ulaşmak, onu işlemek ve geleceğe ışık tutacak manalar çıkarmak için çaba göstermiştir. İşte bu arayışın en özel biçimi, istihbarattır.İstihbarat, ham bilginin toplanıp işlenerek anlamlı bir forma dönüştürülmesidir. Ancak onu sıradan bilgi toplamaktan ayıran şey, stratejik bir hedefe hizmet etmesidir. Doğru yorumlanmış bir bilgi, şahısları ve toplumları felaketten kurtarabilir; liderlere yön gösterebilir ve düşmanların bir adım önünde olmayı sağlayabilir. Dolayısıyla, bilginin gücünü kavrayan her toplum, istihbaratın değerini de idrak eder.Ancak istihbaratın başarısı, yalnızca bilgi toplama sürecine değil, aynı zamanda ahlaki değerlere ve güvenilirliğe bağlıdır. Yanlış ya da eksik bilgiye dayalı kararlar, büyük zararlara sebep olabilir. Bu sebeple, istihbarat süreçlerinde doğruluk ve ahlaki ilkeler yol gösterici olmalıdır. Güvenilir bilgi, gücün en büyük kaynağıdır ve bu gücü elinde bulunduranlar, geleceği şekillendirme fırsatına sahip olurlar.Sonuç olarak, istihbarat yalnızca bir güvenlik aracı değil, aynı zamanda bir toplumun geleceğe dair umutlarını ve hedeflerini şekillendiren bir rehberdir. Bilgiye dayalı stratejik adımlar, şahsi ve ictimai refahı artırırken, karşılaşılabilecek tehditlere karşı da bir kalkan oluşturur. Bu nedenle, güçlü ve etkin bir istihbarat mekanizması, her toplumun geleceğe dair en büyük güvencesidir. “Bilgi güçtür” sözü, bu gerçeği özetleyen en özlü ifadedir. Bilgiye sahip olan, geleceği de şekillendirir.

Metin UÇAR 01 Şubat
Konu resmi“İki Kişinin Bildiği Sır Değildir.”
Poster

Osmanlıca DERGİ 01 Şubat
Konu resmiOsmanlı’da İstihbarat
Okuma Metinleri

عثمانلي ايمپراطورلغنڭ اداري ياپيسنده  استخبارات فعاليتلري، دولتڭ بقاسي و ايچ طيش تهديدلرڭ برطرف ايديلمسي ايچون واز كچيلمز بر عنصردي. استخبارات، ايمپراطورلغڭ كنيش جغرافيه سنده  كوگنلك و دوزنڭ صاغلانمسي آدينه  سوركلي اولارق كليشديريلمش و فرقلي يوڭتملرله  قورومساللاشديريلمشدر.عثمانليده  استخباراتڭ تاريخي تمللريعثمانلي ايمپراطورلغنڭ ايركن دونملرندن اعتبارًا بيلكي طوپلامه  فعاليتلري، أوزللكله  فتح سورچلرنده  أونملي بر رول اوينامشدر. اورخان غازي دونمنده  دشمان حركتلريني تعقيب ايتمك و فتح ايديله جك بولكه لرڭ صوسيو اقونوميك ياپيسني آناليز ايتمك ايچون كورولنديريلن كيشيلر، استخباراتڭ قورومسال اولارق اولوشمه سنده  أوڭجي اولمشدر. آقينجيلر، صينير بولكه لرنده  هم عسكري كشف هم ده  استخبارات طوپلامه  فعاليتلرنده  بولونارق بو سورچده  اتكين رول اوينامشلردر.عثمانلي استخباراتنڭ ياپيسيعثمانلي دولتنده  استخبارات فعاليتلري فرقلي قوروملر و كيشيلر آراجيلغيله  يوروتولمشدر. دولتڭ كنيش جغرافيه سنده كي بيلكي آقيشنى صاغلامق آدينه  فرقلي بريملر دوره يه  كيرمشدر:١. جاسوسلر و خفيه  تشكيلاتيجاسوسلق فعاليتلري عثمانليده  اورغانيزه  و سيستماتيك بر ياپي يه  قاووشمشدر. خفيه  آدي ويريلن جاسوسلر، هم ايچ هم ده  طيش تهديدلره  قارشي بيلكي طوپلامقله  كورولنديريلمشلردر. أوزللكله  صينير بولكه لرنده  و قريتيك شهرلرده  بولونان جاسوسلر، دشمان فعاليتلريني و خلقڭ ممنونيت دوزينى راپور ايتمشلردر. طيش استخبارات فعاليتلري ايسه  كنللكله  تجارت يوللري و ديپلوماتيك تماسلر أوزرندن كرچكلشديريلمشدر.٢. اخيلك و لونجه  تشكيلاتلرياخيلك تشكيلاتلري، آناطوليده  هم اقونوميك هم ده  كوگنلك آچيسندن أونملي بر رول اوينامشدر. بو تشكيلاتلر، يرل خلقڭ نبضنى طوتارق دولت يوڭتيمنه  قريتيك بيلكيلر صاغلامشلردر. اخيلك تشكيلاتلرينڭ أويه لري، اجتماعي دوزنڭ قورونمه سنده  استخبارات فعاليتلرينڭ أونملي بر پارچه سي اولمشدر.٣. يڭيچري اوجاغييڭيچري اوجاغي، يالڭزجه  عسكري بر قوروم دگل، عين زمانده  ايچ استخبارات فعاليتلرينڭ ده  يوروتولديگي بر ياپيدي. يڭيچريلر، أوزللكله  درسعادتده كي سراي چوره سنده كي كليشمه لري و خلقڭ طورومني تعقيب ايدرك صدر اعظمه  و پادشاهه  دوزنلي راپورلر ويررلردي.٤. ديوان همايون و بوروقراسينڭ روليكلن استخبارات راپورلري، دولتڭ اڭ يوكسك قرار اورغاني اولان ديوان همايونده  سوركلي اولارق دگرلنديريلمشدر. ديوانده  طوپلانان بيلكيلر، دولتڭ كوگنلك پوليتيقه لريني شكللنديرن تمل ويريلر آراسنده  ير آلمشدر.عثمانلي استخباراتنڭ يوڭتملري و تكنيكلريعثمانلي ايمپراطورلغي، فرقلي جغرافي بولكه لردن و صوسيو كولتورل ياپيلردن بيلكي طوپلامق ايچون چشيتلي يوڭتملر كليشديرمشدر. بو يوڭتملر آراسنده  خبرلشمه  سيستملري، كيزلي يازيشمه لر و خلقدن بيلكي طوپلامه  فعاليتلري أوڭه  چيقمقده در.١. خبرلشمه  و منزل تشكيلاتيعثمانلينڭ كنيش طوپراقلرنده  بيلكي آقيشنى صاغلامق ايچون منزل تشكيلاتي قورولمشدر. اولاقلر، دولتڭ فرقلي بولكه لرندن باش كنده  بيلكي طاشييارق خيزلي و كوگنيلير بر خبرلشمه  سيستمي اولوشديرمشلردر. منزل تشكيلاتي، عين زمانده  استخبارات راپورلرينڭ كوگنلي بر شكلده  اولاشديريلماسني صاغلامشدر.٢. شيفره له مه  و كيزلي يازيشمه لركيزلي يازيشمه لر، عثمانلي استخباراتنڭ اڭ أونملي عنصرلرندن بريدي. شيفره له مه  يوڭتملري سايه سنده  دولت سرلرينڭ قورونمسي صاغلانمش، دشمانلرڭ بو بيلكيلره  ايريشيمي انكللنمشدر. أوزللكله  ديپلوماتيك يازيشمه لرده  قوللانيلان شيفره له مه  تكنيكلري، استخبارات بيلكيلرينڭ كوگنلگنى آرتيرمشدر.٣. يرل خلقدن بيلكي طوپلامه عثمانلي يوڭتيمي، محلي خلقدن كلن بيلكيلري ده  دقّته  آلمشدر. قاضيلر، مختارلر و يرل اداره جيلر، بولكه ده كي شبهه لي فعاليتلري راپور ايدرك دولته  بيلكي آقيشي صاغلامشلردر. بو سيستم سايه سنده  عثمانلي، خلقڭ ممنونيتسزلگنى و اولاسي عصيان حركتلريني أوڭجه دن تثبيت ايتمه  امكاني بولمشدر.عثمانلي استخباراتنڭ باشاريلري و اتكيلريعثمانلي ايمپراطورلغي، استخبارات فعاليتلري سايه سنده  هم ايچ كوگنلگنى هم ده  طيش پوليتيقه سني اتكين بر شكلده  يوڭتمشدر. فتح سورچلرنده  دشمان حركتلريني أوڭجه دن أوگرنمك، عثمانلي اوردوسنه  ستراتژيك أوستونلك صاغلامشدر. مثلا بلغراد سفري (١٥٢١): استخبارات راپورلري سايه سنده  عثمانلي اوردوسي، بلغرادڭ ضعيف نقطه لريني بليرله مش و قيصه  سوره ده  فتح كرچكلشمشدر. آيريجه  ايچريده كي عصيان و آياقلانمه  كيريشيملرينڭ ايركن تثبيتي، دولتڭ سوركليلگي آچيسندن قريتيك بر أونمه  صاحب اولمشدر. بوڭا أورنك اولارق ده  جلالي عصيانلري ويريله بيلير. يرل استخبارات قايناقلري، آناطوليده كي حضورسزلقلري مركزه  بيلديرمش و عصيانلرڭ ياييلمسي أوڭلنمشدر.٢. عبدالحميد و ييلديز استخبارات تشكيلاتيعثمانلي استخبارات فعاليتلري، سلطان ٢نجي عبدالحميد دونمنده  ذروه يه  اولاشمشدر. ييلديز استخبارات تشكيلاتي، دولتڭ ايچ و طيش تهديدلره  قارشي داها قورومسال و اتكيلي بر استخبارات ياپيلانمسي اولارق أوڭه  چيقمشدر. بو دونمده  باصين، آزينلق حركتلري و يبانجي دولتلرڭ فعاليتلري سوركلي اولارق ايزلنمشدر. ييلديز استخبارات تشكيلاتي، مودرن ترك استخبارات تشكيلاتلرينڭ ده  تمللريني آتمشدر.صوڭوچ اولارق، عثمانلي ايمپراطورلغنڭ استخبارات فعاليتلري، دولتڭ سوركليلگنى صاغلامه ده  و ايچ طيش تهديدلره  قارشي اتكين بر كوگنلك پوليتيقه سي يوروتمه ده  حياتي بر رول اوينامشدر. فرقلي قوروملر و يوڭتملرله  يوروتولن بو فعاليتلر، عثمانلينڭ كنيش جغرافيه سنده  دوزن و استقرارڭ قورونمه سنه  بيوك قاتقي صاغلامشدر. عثمانلي استخبارات مودلي، دولت يوڭتيمي و كوگنلك پوليتيقه لري آچيسندن تاريخ بوينجه  أونملي بر قايناق اولمشدر.Osmanlı İmparatorluğu’nun ida­ri yapısında istihbarat faaliyetleri, devletin bekası ve iç-dış tehditlerin bertaraf edilmesi için vazgeçilmez bir unsurdu. İstihbarat, imparatorluğun geniş coğrafyasında güvenlik ve düzenin sağlanması adına sürekli olarak geliştirilmiş ve farklı yöntemlerle kurumsallaştırılmıştır.Osmanlı’da İstihbaratın Tarihi TemelleriOsmanlı İmparatorluğu’nun erken dönemlerinden itibaren bilgi toplama faaliyetleri, özellikle fetih süreçlerinde önemli bir rol oynamıştır. Orhan Gazi döneminde düşman hareketlerini takip etmek ve fethedilecek bölgelerin sosyo-ekonomik yapısını analiz etmek için görevlendirilen kişiler, istihbaratın kurumsal olarak oluşmasında öncü olmuştur. Akıncılar, sınır bölgelerinde hem askeri keşif hem de istihbarat toplama faaliyetlerinde bulunarak bu süreçte etkin rol oynamışlardır.Osmanlı İstihbaratının YapısıOsmanlı Devleti’nde istihbarat faaliyetleri farklı kurumlar ve kişiler aracılığıyla yürütülmüştür. Devletin geniş coğrafyasındaki bilgi akışını sağlamak adına farklı birimler devreye girmiştir:1. Casuslar ve Hafiye TeşkilatıCasusluk faaliyetleri Osmanlı’da organize ve sistematik bir yapıya kavuşmuştur. Hafiye adı verilen casuslar, hem iç hem de dış tehditlere karşı bilgi toplamakla görevlendirilmişlerdir. Özellikle sınır bölgelerinde ve kritik şehirlerde bulunan casuslar, düşman faaliyetlerini ve halkın memnuniyet düzeyini rapor etmişlerdir. Dış istihbarat faaliyetleri ise genellikle ticaret yolları ve diplomatik temaslar üzerinden gerçekleştirilmiştir.2. Ahilik ve Lonca TeşkilatlarıAhilik teşkilatları, Anadolu’da hem ekonomik hem de güvenlik açısından önemli bir rol oynamıştır. Bu teşkilatlar, yerel halkın nabzını tutarak devlet yönetimine kritik bilgiler sağlamışlardır. Ahilik teşkilatlarının üyeleri, içtimai düzenin korunmasında istihbarat faaliyetlerinin önemli bir parçası olmuştur.3. Yeniçeri OcağıYeniçeri Ocağı, yalnızca askeri bir kurum değil, aynı zamanda iç istihbarat faaliyetlerinin de yürütüldüğü bir yapıydı. Yeniçeriler, özellikle Dersaadet’teki saray çevresindeki gelişmeleri ve halkın durumunu takip ederek Sadrazam’a ve Padişah’a düzenli raporlar verirlerdi.4. Divan-ı Hümayun ve Bürokrasinin RolüGelen istihbarat raporları, devletin en yüksek karar organı olan Divan-ı Hümayun’da sürekli olarak değerlendirilmiştir. Divan’da toplanan bilgiler, devletin güvenlik politikalarını şekillendiren temel veriler arasında yer almıştır.Osmanlı İstihbaratının Yöntemleri ve TeknikleriOsmanlı İmparatorluğu, farklı coğrafi bölgelerden ve sosyo-kültürel yapılardan bilgi toplamak için çeşitli yöntemler geliştirmiştir. Bu yöntemler arasında haberleşme sistemleri, gizli yazışmalar ve halktan bilgi toplama faaliyetleri öne çıkmaktadır.1. Haberleşme ve Menzil TeşkilatıOsmanlı’nın geniş topraklarında bilgi akışını sağlamak için menzil teşkilatı kurulmuştur. Ulaklar, devletin farklı bölgelerinden başkente bilgi taşıyarak hızlı ve güvenilir bir haberleşme sistemi oluşturmuşlardır. Menzil teşkilatı, aynı zamanda istihbarat raporlarının güvenli bir şekilde ulaştırılmasını sağlamıştır.2. Şifreleme ve Gizli YazışmalarGizli yazışmalar, Osmanlı istihbaratının en önemli unsurlarından biriydi. Şifreleme yöntemleri sayesinde devlet sırlarının korunması sağlanmış, düşmanların bu bilgilere erişimi engellenmiştir. Özellikle diplomatik yazışmalarda kullanılan şifreleme teknikleri, istihbarat bilgilerinin güvenliğini artırmıştır.3. Yerel Halktan Bilgi ToplamaOsmanlı yönetimi, mahalli halktan gelen bilgileri de dikkate almıştır. Kadılar, muhtarlar ve yerel idareciler, bölgedeki şüpheli faaliyetleri rapor ederek devlete bilgi akışı sağlamışlardır. Bu sistem sayesinde Osmanlı, halkın memnuniyetsizliğini ve olası isyan hareketlerini önceden tespit etme imkânı bulmuştur.Osmanlı İstihbaratının Başarıları ve EtkileriOsmanlı İmparatorluğu, istihbarat faaliyetleri sayesinde hem iç güvenliğini hem de dış politikasını etkin bir şekilde yönetmiştir. Fetih süreçlerinde düşman hareketlerini önceden öğrenmek, Osmanlı ordusuna stratejik üstünlük sağlamıştır. Mesela Belgrad Seferi (1521): İstihbarat raporları sayesinde Osmanlı ordusu, Belgrad’ın zayıf noktalarını belirlemiş ve kısa sürede fetih gerçekleşmiştir. Ayrıca içerideki isyan ve ayaklanma girişimlerinin erken tespiti, devletin sürekliliği açısından kritik bir öneme sahip olmuştur. buna örnek olarak da Celali İsyanları verilebilir. Yerel istihbarat kaynakları, Anadolu’daki huzursuzlukları merkeze bildirmiş ve isyanların yayılması önlenmiştir.2. Abdülhamid ve Yıldız İstihbarat TeşkilatıOsmanlı istihbarat faaliyetleri, Sultan 2. Abdülhamid döneminde zirveye ulaşmıştır. Yıldız İstihbarat Teşkilatı, devletin iç ve dış tehditlere karşı daha kurumsal ve etkili bir istihbarat yapılanması olarak öne çıkmıştır. Bu dönemde basın, azınlık hareketleri ve yabancı devletlerin faaliyetleri sürekli olarak izlenmiştir. Yıldız İstihbarat Teşkilatı, modern Türk istihbarat teşkilatlarının da temellerini atmıştır.Sonuç olarak, Osmanlı İmpara­tor­luğu’nun istihbarat faaliyetleri, devletin sürekliliğini sağlamada ve iç-dış tehditlere karşı etkin bir güvenlik politikası yürütmede hayati bir rol oynamıştır. Farklı kurumlar ve yöntemlerle yürütülen bu faaliyetler, Osmanlı’nın geniş coğrafyasında düzen ve istikrarın korunmasına büyük katkı sağlamıştır. Osmanlı istihbarat modeli, devlet yönetimi ve güvenlik politikaları açısından tarih boyunca önemli bir kaynak olmuştur.

Osmanlıca DERGİ 01 Şubat
Konu resmiStratejik Zafer
Okuma Metinleri

عثمان غازي، عثمانلي بگلگنڭ قوروجيسي و ايلك پادشاهيدر. اونڭ جسارتي، ايلري كوروشليلگي و صاواش ستراتژيلري سايه سنده  عثمانلي بگلگي قيصه  سوره ده  كنيشله يوب كوچ قازانمشدر. بو موفّقيتڭ تملنده ، عثمان غازينڭ دشمانلرينڭ حمله لريني أوڭجه دن أوگرنمه  و طوغري زمانده  حركته  كچمه  قونوسنده كي يته نگي ياتمقده در. بوڭا شاهد حادثه لردن بريسي، يالوه  جوارنده كي بيزانس قوتلرينه  قارشي دوزنله ديگي آني كيجه  باصقينيدر.عثمان غازي، بيزانس ايمپراطورلغنڭ آناطوليده كي طوپراقلريني قورومه  و كنيشلتمه  آماجيله  چشيتلي بولكه لرده  عسكري حاضرلقلر ياپديغي استخباراتنى آلير. زيرا عثمان غازينڭ جاسوسلري، بيزانسڭ بو بولكه ده كي عسكري حركتليلگنى فرق ايدرك عثمان غازي يي بيلكيلنديردي. بو بيلكي، عثمان غازينڭ ستراتژيك بر قرار آلمه سنه  امكان صاغلادي. اگر بيزانس قوتلري يالوه ده  باشاريلي بر شكلده  يرلشه جك اولورسه ، بولكه ده كي عثمانلي وارلغي جدّي بر تهديد آلتنه  كيره بيليردي.آلديغي بيلكي أوزرينه  بو طورومي كوز أوڭنده  بولونديران عثمان غازي، دشمانڭ حركتلريني ياقيندن تعقيبه  آلدي و بر صالديري پلاني حاضرلادى. آماجي، بيزانس برلكلرينڭ هنوز تام آڭلاميله  يرلشمدن أوڭجه  آني بر باصقين دوزنله يه رك اونلري طاغيتمق و بولكه ده كي عثمانلي حاكميتنى صاغلاملاشديرمقدي. كيجه  باصقيني، صاواش تاريخنده  صيقجه  باش اورولان و كنللكله  باشاري يه  اولاشان بر ستراتژيدي. دشمان برلكلري، كيجه  قراڭلغنده  دوزنلنن صالديريلره  قارشي صاوونمه سز قالير و بو ده  صالديران طرفڭ بيوك بر آوانتاژ الده  ايتمه سنه  سبب اولوردي.عثمان غازي، پلاننى بيوك بر كيزليلك ايچنده  اويغولادى. سچكين عسكرلرندن اولوشان بر برلگي طوپلايارق كيجه  وقتي حركته  كچدي. بيزانس برلكلري، يالوه  ياقينلرنده  قوناقلركن، عثمانلي عسكرلري سسسزجه  دشمان قامپنه  ياقلاشدي. كيجه  قراڭلغنڭ صاغلاديغي آوانتاژ سايه سنده  بيزانس قوتلري، عثمانلي عسكرلرينڭ ياقلاشمقده  اولديغني فرق ايده مدي. عثمان غازينڭ امريله  باشلاتيلان صالديري، بيزانس برلكلري آراسنده  بيوك بر قارغشه يه  سبب اولدي. هنوز صاوونمه  پوزيسيوني آلمه يه  فرصت بولامايان بيزانس عسكرلري، عثمانلي برلكلرينڭ خيزلي و اتكيلي صالديريسي قارشيسنده  طاغيلدي. بو آني و باشاريلي باصقين سايه سنده  عثمان غازي، بيزانس قوتلرينڭ بولكه ده كي پلانلريني بوزدي و يالوه  چوره سنده كي عثمانلي حاكميتنى پكيشديردي.بو اولاي، عثمان غازينڭ ستراتژيك دهاسني و ليدرلك يته نكلريني بر كز داها كوزلر أوڭنه  سرمكده در. ساده جه  عسكري كوجيله  دگل، عين زمانده  بيلكي يه  طايالي طوغري قرارلر آلمسيله  ده  عثمانلي بگلگنڭ كله جگنى انشا ايدن عثمان غازي، بو تور موفّقيتلرله  هم كنديسنه  هم ده  بگلگنه  بيوك بر اعتبار قزانديردي. بيزانسه  قارشي قزانيلان بو تور ظفرلر، عثمانليلرڭ چوره  بولكه لرده كي نفوذيني آرتيريركن، خلق آراسنده  ده  عثمان غازي يه  اولان كوگني و دستگي كوچلنديردي.Osman Gazi, Osmanlı Beyliği’nin kurucusu ve ilk padişahıdır. Onun cesareti, ileri görüşlülüğü ve savaş stratejileri sayesinde Osmanlı Beyliği kısa sürede genişleyip güç kazanmıştır. Bu muvaffakiyetin temelinde, Osman Gazi’nin düşmanlarının hamlelerini önceden öğrenme ve doğru zamanda harekete geçme konusundaki yeteneği yatmaktadır. Buna şahid hadiselerden birisi, Yalova civarındaki Bizans kuvvetlerine karşı düzenlediği ani gece baskınıdır.Osman Gazi, Bizans İmpara­torluğu’nun Anadolu’daki topraklarını koruma ve genişletme amacıyla çeşitli bölgelerde askeri hazırlıklar yaptığı istihbaratını alır. Zira Osman Gazi’nin casusları, Bizans’ın bu bölgedeki askeri hareketliliğini fark ederek Osman Gazi’yi bilgilendirdi. Bu bilgi, Osman Gazi’nin stratejik bir karar almasına imkân sağladı. Eğer Bizans kuvvetleri Yalova’da başarılı bir şekilde yerleşecek olursa, bölgedeki Osmanlı varlığı ciddi bir tehdit altına girebilirdi.Aldığı bilgi üzerine bu durumu göz önünde bulunduran Osman Gazi, düşmanın hareketlerini yakından takibe aldı ve bir saldırı planı hazırladı. Amacı, Bizans birliklerinin henüz tam anlamıyla yerleşmeden önce ani bir baskın düzenleyerek onları dağıtmak ve bölgedeki Osmanlı hakimiyetini sağlamlaştırmaktı. Gece baskını, savaş tarihinde sıkça başvurulan ve genellikle başarıya ulaşan bir stratejiydi. Düşman birlikleri, gece karanlığında düzenlenen saldırılara karşı savunmasız kalır ve bu da saldıran tarafın büyük bir avantaj elde etmesine sebep olurdu.Osman Gazi, planını büyük bir gizlilik içinde uyguladı. Seçkin askerlerinden oluşan bir birliği toplayarak gece vakti harekete geçti. Bizans birlikleri, Yalova yakınlarında konaklarken, Osmanlı askerleri sessizce düşman kampına yaklaştı. Gece karanlığının sağladığı avantaj sayesinde Bizans kuvvetleri, Osmanlı askerlerinin yaklaşmakta olduğunu fark edemedi. Osman Gazi’nin emriyle başlatılan saldırı, Bizans birlikleri arasında büyük bir kargaşaya sebep oldu. Henüz savunma pozisyonu almaya fırsat bulamayan Bizans askerleri, Osmanlı birliklerinin hızlı ve etkili saldırısı karşısında dağıldı. Bu ani ve başarılı baskın sayesinde Osman Gazi, Bizans kuvvetlerinin bölgedeki planlarını bozdu ve Yalova çevresindeki Osmanlı hakimiyetini pekiştirdi.Bu olay, Osman Gazi’nin stratejik dehasını ve liderlik yeteneklerini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Sadece askeri gücüyle değil, aynı zamanda bilgiye dayalı doğru kararlar almasıyla da Osmanlı Beyliği’nin geleceğini inşa eden Osman Gazi, bu tür muvaffakiyetlerle hem kendisine hem de beyliğine büyük bir itibar kazandırdı. Bizans’a karşı kazanılan bu tür zaferler, Osmanlıların çevre bölgelerdeki nüfuzunu artırırken, halk arasında da Osman Gazi’ye olan güveni ve desteği güçlendirdi.

Osmanlıca DERGİ 01 Şubat
Konu resmiYıldız İstihbarat Teşkilatı Sultan Abdülhamid Han’ın Gizli Gücü
Okuma Metinleri

عثمانلي ايمپراطورلغي، سلطان ٢نجي عبدالحميد خان دونمنده ، ايچ و طيش تهديدلرله  مجادله  ايتمك ايچون كنيش و قاپساملي استخبارات فعاليتلرينه  احتياج دويمشدر. بو احتياجي قارشيلامق ايچون ده  عبدالحميد خان، دونمڭ اڭ اتكيلي استخبارات تشكيلاتلرندن بري اولان ييلديز استخبارات تشكيلاتني قورمشدر. بو تشكيلات، هم عثمانلي طوپراقلري ايچريسنده كي مخالف فعاليتلري هم ده  طيش دنياده كي عثمانلي عليهنه  كليشمه لري ايزله مكله  كورولنديريلمشدر.تشكيلات، آدينى عبدالحميد خانڭ اقامت ايتديگي ييلديز سرايندن آلمشدر. طوغريدن سلطانه  باغلي اولارق چاليشييوردي و بوروقراسي يه  باغيملي قالمادن خيزلي و اتكين بيلكي آقيشي صاغلييوردى. تشكيلاتڭ باشليجه  كورولري آراسنده  مخالفلرڭ فعاليتلريني ايزله مك، دولته  يوڭليك تهديدلري أوڭجه دن تثبيت ايتمك و يبانجي دولتلرڭ عثمانلي أوزرنده كي پلانلريني أوگرنمك بولونويوردي. بو بيلكيلر طوغريدن سلطانه  عرض ايديلييور و بو سايه ده  عبدالحميد خان، دولتڭ كوگنلگنى صاغلامق آدينه  قريتيك قرارلر آلابيلييوردى.ييلديز استخبارات تشكيلاتنڭ اڭ دقّت چكيجي يوڭلرندن بري، المانلرڭ چشيتليلگي و يايغينلغيدي. تشكيلات، عثمانلي طوپراقلرينڭ درت بر ياننده  و يورت طيشنده  فعاليت كوسترن كنيش بر جاسوس آغنه  صاحبدي. بو جاسوسلر، تجّارلر، دين آدملري، غزته جيلر، ديپلوماتلر و صيره دن خلق آراسندن سچيلييور و فرقلي كورولرله  استخدام ايديلييوردى. أوزللكله  غزته جيلر و ديپلوماتلر، يبانجي ئولكه لرده كي كليشمه لري ياقيندن تعقيب ايدرك الده  ايتدكلري بيلكيلري عثمانلي دولتنه راپور ايدييورلردي.تشكيلات هم عثمانلي ايچنده  هم ده  يورت طيشنده  برچوق أونملي بيلكي يي سلطانه  اولاشديرارق دولتڭ بقاسي ايچون أونملي روللر أوستلنمشدر. ايچ تهديدلر آراسنده  أوزللكله  ژون تركلر و چشيتلي اتنيك حركتلر ير آلييوردي. بو غروپلرڭ فعاليتلري، ييلديز استخبارات تشكيلاتي طرفندن سوركلي اولارق ايزلنمش و آلينان بيلكيلر طوغريلتيسنده  برچوق منفي فعاليت انكللنمشدر. طيش تهديدلر ايسه  بيوك آوروپه  دولتلرينڭ عثمانلي أوزرنده كي امللري و سوموركه جي پوليتيقه لريدي. ييلديز استخبارات تشكيلاتي، بو تهديدلر قارشيسنده  عثمانلي دولتنڭ چيقارلريني قورومق آدينه  أونملي بيلكيلر صاغلاميشدر.آنجق ييلديز استخبارات تشكيلاتي، يالڭزجه  عسكري و سياسي بيلكيلر طوپلامقله  قالمامش، عين زمانده  صوسيال و كولتورل حياتده كي دگيشيملري ده  تعقيب ايتمشدر. خلقڭ روح حالي، اقونوميك طورومي، صوسيال حركتلر كبي قونولرده  ده  سلطانه  دوزنلي راپورلر صونولمشدر. بو سايه ده  عبدالحميد خان خلقنڭ نبضنى طوتمه يه  چاليشمش و بوڭا كوره  ده  صوسيال پوليتيقه لره  يوڭ ويرمشدر.ييلديز استخبارات تشكيلاتنڭ فعاليتلري، عبدالحميد خانڭ تختدن اينديريلمه سندن صوڭره  بيوك أولچوده  صوڭ بولمش اولسه  ده  عثمانلي دولتنڭ صوڭ دونملرنده  قورولان ديگر استخبارات بريملرينه  الهام قايناغي اولمشدر. تشكيلاتڭ صاغلاديغي بيلكيلر سايه سنده  عثمانلي دولتي، برچوق ايچ و طيش تهديدي برطرف ايتمش و اوزون ييللر بوينجه  استقرارينى قورومشدر.ييلديز استخبارات تشكيلاتي، سلطان عبدالحميد خانڭ ايلري كوروشليلگي و دولت آدملغي سايه سنده  قورولمش و عثمانلي دولتنڭ كوگنلگنى صاغلامه  قونوسنده  قريتيك رول اوينامشدر. بو تشكيلات، مودرن استخبارات آڭلايشنڭ عثمانلي طوپراقلرنده  ناصل شكللنديگنڭ اڭ أونملي أورنكلرندن بري اولارق تاريخده كي يريني آلمشدر. سلطان عبدالحميد خانڭ ليدرلگي، بو تشكيلات آراجيلغيله  دولتڭ ايچ و طيش تهديدلره  قارشي داها ديرنجلي حاله  كلمه سني صاغلامشدر. بو نه دنله  ييلديز استخبارات تشكيلاتي، عثمانلينڭ صوڭ دونمنده كي اڭ أونملي يڭيلكلردن بري اولارق دگرلنديريلمكده در.Osmanlı İmparatorluğu, Sultan 2. Abdülhamid Han döneminde, iç ve dış tehditlerle mücadele etmek için geniş ve kapsamlı istihbarat faaliyetlerine ihtiyaç duymuştur. Bu ihtiyacı karşılamak için de Abdülhamid Han, dönemin en etkili istihbarat teşkilatlarından biri olan Yıldız İstihbarat Teşkilatı’nı kurmuştur. Bu teşkilat, hem Osmanlı toprakları içerisindeki muhalif faaliyetleri hem de dış dünyadaki Osmanlı aleyhine gelişmeleri izlemekle görevlendirilmiştir.Teşkilat, adını Abdülhamid Han’ın ikamet ettiği Yıldız Sarayı’ndan almıştır. Doğrudan Sultan’a bağlı olarak çalışıyordu ve bürokrasiye bağımlı kalmadan hızlı ve etkin bilgi akışı sağlıyordu. Teşkilatın başlıca görevleri arasında muhaliflerin faaliyetlerini izlemek, devlete yönelik tehditleri önceden tespit etmek ve yabancı devletlerin Osmanlı üzerindeki planlarını öğrenmek bulunuyordu. Bu bilgiler doğrudan Sultan’a arz ediliyor ve bu sayede Abdülhamid Han, devletin güvenliğini sağlamak adına kritik kararlar alabiliyordu.Yıldız İstihbarat Teşkilatı’nın en dikkat çekici yönlerinden biri, elemanların çeşitliliği ve yaygınlığıydı. Teşkilat, Osmanlı topraklarının dört bir yanında ve yurtdışında faaliyet gösteren geniş bir casus ağına sahipti. Bu casuslar, tüccarlar, din adamları, gazeteciler, diplomatlar ve sıradan halk arasından seçiliyor ve farklı görevlerle istihdam ediliyordu. Özellikle gazeteciler ve diplomatlar, yabancı ülkelerdeki gelişmeleri yakından takip ederek elde ettikleri bilgileri Osmanlı Devleti’ne rapor ediyorlardı.Teşkilat hem Osmanlı içinde hem de yurtdışında birçok önemli bilgiyi Sultan’a ulaştırarak devletin bekası için önemli roller üstlenmiştir. İç tehditler arasında özellikle Jön Türkler ve çeşitli etnik hareketler yer alıyordu. Bu grupların faaliyetleri, Yıldız İstihbarat Teşkilatı tarafından sürekli olarak izlenmiş ve alınan bilgiler doğrultusunda birçok menfi faaliyet engellenmiştir. Dış tehditler ise büyük Avrupa devletlerinin Osmanlı üzerindeki emelleri ve sömürgeci politikalarıydı. Yıldız İstihbarat Teşkilatı, bu tehditler karşısında Osmanlı Devleti’nin çıkarlarını korumak adına önemli bilgiler sağlamıştır.Ancak Yıldız İstihbarat Teşkilatı, yalnızca askeri ve siyasi bilgiler toplamakla kalmamış, aynı zamanda sosyal ve kültürel hayattaki değişimleri de takip etmiştir. Halkın ruh hali, ekonomik durumu, sosyal hareketler gibi konularda da Sultan’a düzenli raporlar sunulmuştur. Bu sayede Abdülhamid Han halkının nabzını tutmaya çalışmış ve buna göre de sosyal politikalara yön vermiştir.Yıldız İstihbarat Teşkilatı’nın faaliyetleri, Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesinden sonra büyük ölçüde son bulmuş olsa da Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde kurulan diğer istihbarat birimlerine ilham kaynağı olmuştur. Teşkilatın sağladığı bilgiler sayesinde Osmanlı Devleti, birçok iç ve dış tehdidi bertaraf etmiş ve uzun yıllar boyunca istikrarını korumuştur.Yıldız İstihbarat Teşkilatı, Sultan Abdülhamid Han’ın ileri görüşlülüğü ve devlet adamlığı sayesinde kurulmuş ve Osmanlı Devleti’nin güvenliğini sağlama konusunda kritik rol oynamıştır. Bu teşkilat, modern istihbarat anlayışının Osmanlı topraklarında nasıl şekillendiğinin en önemli örneklerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır. Sultan Abdülhamid Han’ın liderliği, bu teşkilat aracılığıyla devletin iç ve dış tehditlere karşı daha dirençli hale gelmesini sağlamıştır. Bu nedenle Yıldız İstihbarat Teşkilatı, Osmanlı’nın son dönemindeki en önemli yeniliklerden biri olarak değerlendirilmektedir.

Osmanlıca DERGİ 01 Şubat
Konu resmiMecelle-i Ahkâm-ı Adliyye’den
Okuma Metinleri

Osmanlıca DERGİ 01 Şubat
Konu resmiHicret-i Nebevi
Beyt-i Berceste

رسول اكرم عليه الصّلات والسلام مكّه دن هجرت ايتديگي و كفارلر تعقيبه چيقدقلري وقت، سبر نامنده كي طاغه چيقديلر. سبر ديدي: “يا رسول الله، بندن اينيڭز. قورقارم، بنم استمده سزي اورورلرسه ، الله بني تعذيب ايدر. اونڭ ايچون قورقارم.” جبل الحراء چاغيردي: “يا رسول الله (اِلَيَّ) بڭا كل.” بو سر ايچوندركه ، اهل قلب سبرده خوف و حراده ده امنيتي حسّ ايدرلر. بو مثالدن آڭلاشيليركه ، او قوجه طاغلر برر مستقل عبددر. مسبّحدر و وظيفه داردرلر. پيغمبر عليه الصّلات والسلامي طانير و سورلر. باشي بوش دگللردر.Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Mekke’den hicret ettiği ve küffârlar ta‘kîbe çıktıkları vakit, Sebîr nâmındaki dağa çıktılar. Sebîr dedi: “Yâ Resûlallâh, benden ininiz. Korkarım, benim üstümde sizi vururlarsa, Allah beni ta‘zîb eder. Onun için korkarım.” Cebelü’l-Hırâ çağırdı: “Yâ Resûlallâh (اِلَيَّ) Bana gel.” Bu sır içindir ki, ehl-i kalb Sebîr’de havf ve Hirâ’da da emniyeti hissederler. Bu misâlden anlaşılır ki, o koca dağlar birer müstakil abddir. Müsebbihtir ve vazîfedârdırlar. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’ı tanır ve severler. Başıboş değillerdir.(Osmanlıca Zülfikâr, s. 265)1. Beyitهجرتندن بروكوزدن دوكوب اشك زمزمكعبه یه اولدی سیه جامه ماتم معتادHicretinden berü gözden döküb eşk-i Zemzem Ka’be’ye oldı siyeh câme-i mâtem mu’tâdNabi (5)*Bak, O Sevgilinin (asm.) hicretinden bu yana nasıl da acı gözyaşları akıtıyor Zemzem! Ya Ka’be? Nasıl da siyah elbise giyinmeyi âdet edindi. Lisan-ı hâl…*Câme: (fa.) Giyecek2. Beyitدوستی كر زهر مار ایچسه اولور آب حیاتخصمی صو ایچسه دونر البته زهر ماره صوDostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra suFuzuli (4)*Hicret arkadaşı, vefalı dostu; Seyyid-i Âlem’in (asm.) yolunda yılan zehri içse hayat suyu olmaz mı? Peşinde deki hasmın nasibi ise rahmeti zehre inkılab ettirmek… Nisan yağmurunun yılan ağzında zehir’leşmesi misali. Tahattur. *Mâr: (fa.) Yılan3. Beyitحق ساكا امر ايتدی كه قيل هجرت مدینه شهرينهاسلامِ ظاهر ایله وار ایله كفردن آنی پاكHak sana emr etdi ki kıl hicret Medîne şehrineİslâm’ı zâhir eyle var eyle küfürden anı pâk Yazıcıoğlu Mehmed (8)*(Sebeb-i) Hicret: Elbette Muhbir-i Sadık’ın (asm.), Hak dini hâkim eylemek niyetiyle emr-i İlahi ile attığı Peygamberî adım. Batılın payı: zevalin gölgesi.4. Beyitترك الوطن عالمی كوسترمك ایچون هپ اولدی طرف یثربه دولتله مهاجرTerkü’l-vatân-ı ‘âlemi göstermek içün hep Oldı taraf-ı Yesrib’e devletle muhâcirRızayi (76)*(Hisse-i) Hicret: Şu âlem vatanını terk edip vatan-ı asliye göçe hasr-ı nazar eylemek. Sûr nişanlı salâlar. 5. Beyitغربت وهجرت دكل عار امتههجرت آنك سنتیدر ملتهGurbet ü hicret değil ‘âr ümmete Hicret anun sünnetidir milleteHüseyin Raci Efendi (7)*Gurbet ve hicret niçin Muhammed (sav.) ümmetine âr ola ki? Hicret sünnetine pâye ile emanete sahiplik az bir mükâfat mıdır? Sevin ey Muhacir!6. Beyitطوردی بر لحظه، دونوب شهره، یاقین بر تپەده: ”مكّه، ای قوتلی شهر، كعبه، مكرّم بلده! سوديگمسڭ، سنی واللّٰه مبارك بیلیرم؛ زورله خلقڭ بنی سوق ايتمسه آیریلماز ایدم!“Durdu bir lahza, dönüp şehre, yakın bir tepede:“Mekke, ey kutlu şehir, Kâbe, mükerrem belde!Sevdiğimsin, seni vallâhi mübârek bilirim;Zorla halkın beni sevketmese ayrılmaz idim!”Mustafa Tahralı (3)*Şeref-i Nev-i İnsan’ın (asm.) lisanında, Mekke-i Mükerreme’ye hitab: Şehir kalbine teselli.7. Beyitهجرت، یورت طیشنده آرانان دستك؛ دعوا صاحبنه أوز یوردی كوستك. مركزی طيشاریدن صارمقدر مراد، مركزڭ چورەدن فتحيدر ایستك. هجرت، یورت طیشنده آرانان دستك؛Hicret, yurt dışında aranan destek;Dâva sahibine öz yurdu köstek.Merkezi dışardan sarmaktır murad,Merkezin çevreden fethidir istek.Hicret, yurt dışında aranan destek;Necip Fazıl (2)*Ya Resulallâh! Hicretinden hissedar ümmetinin tahayyülünde, siyah sarığınla Mekke’ye girişin var. Sensiz her mekânı gurbet sayan Muhacirlerin var. Sarıklarının beyazında fethin sırları var. Şefaatinle ya Habib-i Rabbi’l-Âlemîn…Kaynakça1.       BEDİÜZZAMÂN, Saîd Nursî, (2011), Osmanlıca Zülfikâr, İstanbul: Altınbaşak Neşriyât2.       KISAKÜREK, Necip Fazıl, (2022), Esselâm ‘Mukaddes Hayattan Levhalar’, İstanbul: Büyük Doğu Yayınları (s. 75)3.       TAHRALI, Mustafa, (2014), Kadim Mânânın Rüzgârıyle Şiirler, İstanbul: Hülbe Yayınları (s. 20)4.       Divan-ı Fuzuli, Milli Kütüphane, Yazmalar, No: A3401 (s. 10)5.       Divan-ı Nabi, Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi, Lala İsmail, No: 488 (v. 5B)6.       Divan-ı Rızayi, İstanbul Üniversitesi Yazma Eserler Kütüphanesi, Nekty, 776 (v. 63A)7.       Hüseyin Raci Efendi, (1326), Tarihçe-i Vak’a-i Zağra, İstanbul: Hürriyet Matbaası (s. 157)8.       Muhammediye, Milli Kütüphane, Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi, No: Hk4950 (v. 76A)9.       http://katalog.istanbul.edu.tr/10.    https://kulliyat.risale.online/11.    http://lugatim.com/12.    https://portal.yek.gov.tr/

İbrahim SARITAŞ 01 Şubat
Konu resmiKelimelerin Kökenlerine Yolculuk
Kelimelerin Kökenkerine Yolculuk

دگرلي دوستلر، بو صاييمزده ، دويولديغنده هركسڭ ايچني راحتلاتان بر كلمه نڭ كوكنلرينه يولجيلق ياپمق ايستييورز. ربّمزڭ “محقّقكه الله، عدالتي، اييلگي، اقربايه يارديم ايتمه يي امر ايدر.” دييه رك قرآنده امر ايتديگي، سوكيلي پيغمبريمزڭ “عدالتلي دولت باشقاني و اداره جيلر محشرده اللّٰهڭ يوجه لطفنه و حمايه سنه مظهر اولاجقلرڭ أوڭجولريدر.” دييه أوگديگي، حضرت عمرڭ “ملكڭ تملي” اولارق طانيملاديغي “عدالت” كلمه سنڭ و اوندن توره مش كلمه لرڭ كوكنلرينه بر يولجيلق ياپاجغز. ايلك كلمه مز، “عدل”Değerli dostlar, bu sayımızda, duyulduğunda herkesin içini rahatlatan bir kelimenin kökenlerine yolculuk yapmak istiyoruz. Rabbimizin “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder.” diyerek Kur’an’da emrettiği, Sevgili Peygamberimizin “Adaletli devlet başkanı ve idareciler mahşerde Allah’ın yüce lütfuna ve himâyesine mazhar olacakların öncüleridir.” diye övdüğü, Hz. Ömer’in “mülkün temeli” olarak tanımladığı “adalet” kelimesinin ve ondan türemiş kelimelerin kökenlerine bir yolculuk yapacağız. İlk kelimemiz, “Adl”ADL: Bu güzel kelime Kur’an kökenli bir kelime olup İslamiyet’le birlikte dilimize girmiştir. “Doğru olmak, doğru davranmak, adaletle hükmetmek” manasına gelen bir masdardır. Ayrıca “Adl” Rabbimizin en güzel isimlerinden biridir. “Çok âdil, asla zulmetmeyen, hakkaniyetle hükmeden, haktan başkasını söylemeyen ve yapmayan” manasına gelir. Adl ismi, ism-i azam denilen Cenab-ı Hakk’ın en büyük isimlerindendir.ADÂLET: Duyulduğunda herkesin içini rahatlatan bu kelime “adl” kökünden kaynak alır. “Düzenli ve dengeli davranma, her şeyin ve herkesin hakkını verme, haksızlıklardan uzaklaşarak orta yolu tutma, bir şeyi yerli yerine koyma, insaf ve bazen de eşitlik anlamlarındadır. Geniş kapsamlı bir kavram olan adâletin zıttı zulüm, hıyanet ve insafsızlıktır. Eskiler adaletin kıymet ve önemini ifade etmek için “Adaletin olmadığı bir dünya cehennemden farksızdır. Dünyayı cennet yapmak istiyorsan, huzur istiyorsan, asayiş istiyorsan adaleti ayakta tut!” derlerdi.ADLÎ: “Adl” masdarına nispet eki “ye” harfi takılması ile meydana gelir. “Adâletle ilgili, adâlete mahkeme ve dava işlerine ait” anlamına gelir. Mesela “adlî tıp, adlî sicil kaydı, adlî takip, adlî soruşturma, adlî yıl, adlî tatil” gündelik dilde çok kullanılır. Bâyezîd-i Sânî ve Bâyezîd-i Velî olarak da bilinen Sultan 2. Bayezid’in şiirlerinde kullandığı mahlası da ‘Adlî’ şeklindedir. ADLİYE: Adâlete ve hukuka ait işlerle uğraşan resmî teşkilat ve binaya bu isim verilir. Adlî kelimesine “–yye” eki gelerek türemiş bir kelimedir. Aslı “adliyye” şeklindedir. Mesela “daire-i adliye, adliye vekaleti”. Ayrıca “adlî” kelimesinin tamlamalarda ortaya çıkan aynı manadaki müennes şekli de böyledir. Mesela “hadise-i adliye, mahkeme-i adliye” böyledir. Bu konuda önemli bir detayda İslâm hukukuna dayalı olarak hazırlanan 1850’lerden sonra Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında hazırlanan mecellenin uzun ismidir. 1926 senesine kadar yürürlükte olan mecelle, bir medeni kanun olup asıl ismi “Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye”dir.ÂDİL: “Haktan, adâletten ayrılmayan, adaletli, vicdanlı insanlara” adil deriz. Bu kelime bir insanı tanımlarken en çok önem verdiğimiz kelimelerden biridir. Kelime bazen de sıfat olarak kullanılır. Mesela “âdil şâhit”, “âdil karar” gibi. İsim olan bu kelime hanımlar için kullanıldığında müenneslik eki alıp “Âdile” şeklini alır. Ayrıca tamlamalarda aynı manadaki müennes şekli kullanılır. Mesela adâletli hükûmet manasında “hükûmet-i âdile” âdil mahkeme manasında “mahkeme-i âdile” gibi.TADİL: Yine “adl” kökünden türeyen bu kelime “değiştirmek, değişiklik, mutedil hâle getirme, itidale getirme” gibi manalara gelmektedir. Mesela “yanlışını tadil etmek için ona bir fırsat verildi.” denilir. Yine fıkıhta ibadetlerle alakalı olarak “tadil-i erkan” diye bir kalıp ifade vardır. Mesela “Namazı tadil-i erkanla kılalım.” gibi. Yani “ibadetin hakkını vererek, düzgün bir şekilde o ibadeti yapmak” manasına gelir.TADİLAT: “Tadilat dolayısıyla kapalıyız” bu ifadeyi bazı iş yerlerinin yanından geçerken camda yazılı bir şekilde görürüz. Bu kelime Arapça “ta‘dіl” kelimesine “elif ve te” çoğul eki takılarak elde edilir. “Değiştirmekler, değişiklikler, daha düzgün hale getirmeler” manasına gelmektedir. Mesela “Ev tadilatı, iş yeri tadilatı, iç tasarım tadilatı” çok kullanılan ifadelerdir.İTİDAL: Yine “adl” kökünden türeyen bir kelimedir. “Aşırı olmama, dengeli olma, ne çok fazla ne çok az, tam gerektiği kadar olma, orta halde bulunma, ölçülülük” gibi geniş bir manaya gelir. Bazı insanları tarif ederken itidalli insan deriz. Yani bu ifade ile ondaki “yavaş ve yumuşak olma, şiddet ve heyecandan uzak olup mülâyim olma, yumuşaklık” manalarını anlatırız. Osmanlıda Fikirlerdeki denge ve ölçülülüğü söylemek için “i’tidâl-i efkâr” denirdi. Yine soğukkanlı olmayı ifade etmek için “i’tidâl-i dem”, yılda iki defa olan gündüz–gece eşitliği anlatmak için de “i’tidâl-i leyl ü nehar” denilirdi.MUTEDİL: Bu kelime “itidal üzere olan” canlı cansız varlıklar için kullanılan bir ifadedir. Mesela düşünce ve davranışlarında aşırılık bulunmayan, ölçülü, ılımlı, itidalli kimselere “mutedil insan” denilir. Mesela Şeyh Galib’in ideal şairi anlattığı şu beyti çok anlamlıdır. “Şâir demek ehl-i dil (gönül ehli) demektir / Hoş-meşreb ü mu’tedil demektir” Keza aşırı derecede soğuk veya sıcak olmayan, ılık, ılıman hava ve iklimi de “mutedil iklim” veya “mutedil hava” kalıplarıyla anlatırız.

Mirza Ayhan İNAK 01 Şubat
Konu resmiTîpû Sultan’ı Tanır Mısınız?
Biliyor muydunuz?

هندستانده  ١٥٢٦-١٨٥٨ ييللري آراسنده  حكم سورن بابورليلرڭ مقتدر حكمدارلرندن سلطان أورنكزيب، ياريم آطه نڭ كوني باتيسنده كي ميسوري حاكميتي آلتنه  آليركن بو بولكه ده كي هندو راجه  رامه  خانداني ايله  بر اتّفاق آندلاشمه سي ياپمشدر. آنجق هندو اولان بو خاندانڭ مسلمان قوماندانلرندن حيدر علي خان بهادر، خاندانڭ قونترولني النه  آلير. بونڭ ايچون حتّي فرانسزلرڭ ده  دستگنى آلمشدر. بويله جه  كوني باتي هندستانده  ميسور سلطانلغي قورولمشدر. ايلك سلطان حيدر علي، ١٧٨٢’ده  وفات ايدنجه  يرينه  اوغلي فتح علي تخته  چيقمشدر. فتح علي، تيپو سلطان آديله  شهرت بولمشدر. عثمانلي آرشيولرنده  ده  ذاتًا اوندن بحث ايديليركن تيپو ويا تيپون دينيلمكده در.تيپو سلطان، هر كچن ييل هندستانده كي نفوذ آلانلريني آرتيران انكليزلرڭ، ايلريده  بيوك بر تهديد اولاجغنى ايركن فرق ايتمشدر. بو سببله  صوڭ نفسنه  قدر هندستانده  انكليز سوموركه جيلگنه  قارشي مجادله  ايتمشدر. تيپو سلطانڭ انكليزلرله  مجادله  ايتديگي ييللرده ، عثمانلي تختنده  سلطان ٢نجي عبدالحميد واردي. تيپو سلطان، استانبولده كي خليفه  سلطان ايله  ارتباط قورمق و انكليزلره  قارشي اتّفاق ياپابيلمك ايچون ايلك اتاپده  ١٧٨٥ سنه سنده  عثمان خان آدنده  بر ايلچي يي استانبوله  كوندردي. عثمان خان و يارديمجيلرينڭ استانبولده  بولوندقلري سوره  ايچنده  مصرفلري، عثمانلي دولتنجه  قارشيلانمشدر.Hindistan’da 1526-1858 yılları arasında hüküm süren Bâbürlülerin muktedir hükümdarlarından Sultan Evrengzîb, yarımadanın güneybatısındaki Meysûr’u hâkimiyeti altına alırken bu bölgedeki Hindu Raca Rama Hanedanı ile bir ittifak antlaşması yapmıştır. Ancak Hindu olan bu hanedanın Müslüman kumandanlarından Haydar Ali Han Bahadır, hanedanın kontrolünü eline alır. Bunun için hatta Fransızların da desteğini almıştır. Böylece Güneybatı Hindistan’da Meysûr Sultanlığı kurulmuştur. İlk sultan Haydar Ali, 1782’de vefat edince yerine oğlu Feth Ali tahta çıkmıştır. Feth Ali, Tîpû Sultan adıyla şöhret bulmuştur. Osmanlı arşivlerinde de zaten ondan bahsedilirken Tîpû veya Tîpûn denilmektedir.Tîpû Sultan, her geçen yıl Hindistan’daki nüfûz alanlarını artıran İngilizlerin, ileride büyük bir tehdit olacağını erken fark etmiştir. Bu sebeple son nefesine kadar Hindistan’da İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadele etmiştir. Tîpû Sultan’ın İngilizler’le mücadele ettiği yıllarda, Osmanlı tahtında Sultan I. Abdülhamid vardı. Tîpû Sultan, İstanbul’daki Halife Sultan ile irtibat kurmak ve İngilizlere karşı ittifak yapabilmek için ilk etapta 1785 senesinde Osman Han adında bir elçiyi İstanbul’a gönderdi. Osman Han ve yardımcılarının İstanbul’da bulundukları süre içinde masrafları, Osmanlı Devletince karşılanmıştır (BOA, C.HR, 148/7370-1). Transkripsiyonu: Tarih: Hicrî 6 Cemâziyelevvel 1199 (Milâdî 17 Mart 1785)(1)Sahh(2)Telhîsi mûcebince başmuhâsebeye kayd(3)ve tezkiresi i’tâ olunmak(4)buyuruldu(5)fî 6 Cemâziyelevvel sene 1199(6)Arz-ı bendeleridir ki(7)Hindistan tevabiinden Değen hâkimi Ali Haydar Hanzâde Tîpû Sultân cânibinden Der-Aliyye’ye sefâretle meb’ûs (8)elçisinin tevârüd üzere olduğunu müş’ir ileri gönderilip bu esnâda Bağdad vâlisi hazretleri tarafından (9)tahrîrâtla Âsitâne-i saâdete gelen Osman Han’a emr u irâde-i aliyye buyurulduğu üzere hamam harçlığı olarak (10)yüz elli kuruş ve iki nefer adamlarına dahî otuzar kuruştan altmış kuruş ki cem’an iki yüz on kuruş (11)verilmek için başmuhâsebeye kayd ve meblağ-ı mezbûrun tezkiresi i’tâ olunmak bâbında emr u fermân devletlû (12)saâdetlû sultânım hazretlerinindir (13)fî 8 Cemâziyelevvel sene 1199

Arif Emre GÜNDÜZ 01 Şubat
Konu resmiDevletin Mayası: İstihbarat
Belge Okumaları

İstihbarat, ülke içinde otoriteye başkaldırı amacı taşıyan bir yapılanma veya düşman devlet hakkında bilgi toplama, değerlendirme, bu bilgi ve değerlendirmeleri belirli bir sistematik dâhilinde kullanarak o yapılanmayı veya devleti zayıflatma ve bölme amacıyla devletin yaptığı her türlü faaliyettir. Bu tanıma göre istihbaratın temelinde bilgi yatmaktadır. Devletler tarihi kadar eski bir faaliyet olan istihbarat, bir devletin bekası için hayati bir meseledir, bu yüzden düzenli ve organize bir şekilde yürütülmelidir. Bu da bir istihbarat teşkilatını zorunlu kılmaktadır.Gerek İslamiyet öncesi gerekse İslamiyet sonrası Türk devletleri iç ve dış istihbarata çok önem vermiş, aynı şekilde düşman faaliyetlerine de maruz kalmışlardır. Mesela Anadolu’da fetih hareketlerinin başlamasından sonra Bizans İmparatorluğu, casuslarını seyyah veya elçi kılığında Anadolu ve İran’a sokarak istihbarat elde etmeye çalışmıştır. Büyük Selçuklu veziri Nizâmülmülk, meşhur eseri Siyasetname’de bu konuyu ayrıntılı olarak işlemiştir. Kuruluşundan itibaren Osmanlı Devleti’nde de istihbarata büyük bir dikkat gösterilmiş; gönüllü casusluk, ücretli casusluk, değişik ihsanlarla gayrimüslimlerden alınan istihbarat (bu usule dil alma denir), tüccar ve seyyahların haber getirmesi gibi farklı şekillerde istihbarat yöntemleri kullanılmıştır. Orhan Gazi’nin oğlu Şehzade Süleyman’ın kaftan, serpuş, ayakkabı gibi hediyelerle gönlünü aldığı bir kâfirin yardımıyla yetmiş seksen Osmanlı askerinin Rumeli’ye geçmesi, böylece Rumeli’ye ilk adımın atılması; Fatih Sultan Mehmed’in İtalya’dan Osmanlı ülkesine davet ettiği sanatkâr ve tüccarlardan İtalya hakkında bilgi alması; Şehzade Cem olayında Hristiyan ve Müslümanların karşılıklı casusluk savaşları; Kanuniʼnin yaptığı Rodos kuşatmasında bir Yahudi hekimin Rodos şövalyeleri arasına sızarak Osmanlı’ya haber akışı sağlaması; istihbarat konusunun bir devlet için ne kadar mühim olduğuna birkaç örnektir. Bununla birlikte Osmanlı topraklarında karşı casusluk faaliyetinde bulunanlara ve iki taraflı casusluk yapanlara da rastlanmıştır.Osmanlı istihbarat sistemi zaman içinde gelişmiş ve haber alma kanalları çeşitlenmiştir. Ancak modern anlamda teşkilat yapısına sahip ilk kurum Sultan II. Abdülhamid’in kurduğu Hafiye Teşkilatıʼdır. Yıldız İstihbarat Teşkilatı olarak da geçen bu yapı; Mason teşkilatlarının, Avrupa devletlerinin Osmanlı ülkesini zayıflatmak ve parçalamak maksadıyla ülke ve saray içine yerleştirdikleri casuslara, kadrolaşma faaliyetlerine ve entrikalara karşı bir önlem olarak kurulmuştur. Hakikaten de sömürgeci dünyanın Osmanlı coğrafyasına yönelik gizli antlaşmaları, işgal girişimleri ve Sultanʼa yapılan suikastler böyle bir yapının gerekli olduğunu göstermektedir. Ancak kendi içinde gruplara ayrılan teşkilat mensuplarının sayıları gün geçtikçe artmış, sayı artınca da verilen raporların (jurnaller) içinde gerçek dışı bilgiler yer almaya başlamıştır. Hatta yüksek makamda bulunanların birbirleri aleyhine jurnaller yazdıkları görülmüştür. Bazı zamanlarda günde birkaç bin jurnal haberinin geldiği bir teşkilat bir süre sonra zayıflamıştır. Zira binlerce kişinin çalıştığı böyle büyük bir yapının içine karşıt unsurların sızmış olması çok yüksek bir ihtimaldir. Yine de Sultan Abdülhamidʼin kurduğu istihbarat teşkilatı, devleti parçalamaya çalışan iç ve dış düşmanlara karşı vazifesini yapmış ve tarih içerisinde yerini almıştır. Bize düşen, kazanılan başarılardan ve yapılan hatalardan ders almak, bir devletin olmazsa olmaz unsurlarından olan istihbaratı güçlü hâle getirmektir. Vesika 1 Manastır vilayetince temin-i asayiş zımnında istihdamı gereken hafiye memurları maaşı hususunda Meclis-i Mahsus’tan Dâhiliye ve Maliye’ye yazılan tezkire (25 Eylül 1887)Bâb-ı Âlî / Meclis-i Mahsûs / Hüve(1) Manastır vilâyetinden vârid olup meyâne-i âcizânemizde kırâat olunan telgrafnâmede ahvâl-i hazıra-i mahalliyeden dolayı istihdâmı muktezî bulunan hafiyyelere verilmek üzere şehrî dört bin (2) gurûşun tahsîsi lüzûmu dermeyân olunmuş ve bu sûret te’mîn ve takrîr-i âsâyiş içün ittihâzı muktezî tedâbir cümlesinden olduğu gibi meblağ-ı mezkûrun iʻtâsı hâlinde mukaddemâ (3) vilayetçe istihdâmına lüzûm gösterilen üç yüz kadar süvârî ve piyâde jandarmanın istihdâmı külfetine dahi hâcet kalmayacağı anlaşılmış olmasına binâen meblağ-ı mezbûrun hafiyye tahsîsâtı (4) olmak üzere muvâzeneye idhâliyle sene ahîrine kadar sarfı zımnında vilâyete me’zûniyet iʻtâsının Dâhiliye Nezâretine havalesiyle Mâliye Nezâretine dahi maʻlûmât iʻtâsı bi’t-tezekkür sâlifü’l-beyân (5) telgrafnâme leffen arz ve takdîm olundu ise de ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emr efendimizindir. Fî 7 Muharrem sene 305 / Fî 13 Eylül sene 303(6) Sadr-ı aʻzam Muhammed Kâmil bin Salih(7) Şeyhü’l-İslâm Ahmed Esad bin Muhammed Said el-Uryânî(8) Şûrâ-yı Devlet reisi Muhammed Şekîb bin Ahmed Arifî(9) Serʻasker İbrahim bin Ali Saib(10) Bahriye nâzırı Hasan Hüsnü bin Hüseyin(11) Dâhiliye nâzırı es-Seyyid Ahmed Münîr(12) Hâriciye nâzırı Muhammed Said(13) Adliye nâzırı Ahmed Cevdet(14) Mâliye nâzırı es-Seyyid Ahmed Zühdü(15) Evkâf-ı Hümâyûn nâzırı Mansûrîzâde es-Seyyid Mustafa (16) Ticâret ve Nâfiʻa nâzırı es-Seyyid Mustafa Vehbi(17) Maʻârif nâzırı Münîf(18) Sadâret müsteşârı es-Seyyid Ali Şefkatî ibn Hüseyin(19) Âmedî-i Dîvân-ı Hümâyûn es-Seyyid Muhammed Tevfik Vesika 2 İstanbul’da Ermenilerin çokça bulundukları yerlerde polis ve hafiye memurları gezdirilerek uygunsuz hal ve hareket zuhuruna meydan verilmemesi ve silah taşıyanların sorgulanması hakkında Başkitabet Dairesinden Seraskerliğe ve Zabtiye Nezaretine gönderilen tezkire. (28 Temmuz 1890)Yıldız Sarây-ı Hümâyûnu / Başkitâbet Dâiresi(1) Serʻaskere ve Zabtiye Nezâretine gönderilen tezkire-i husûsiye sûretidir.(2) İstanbul’da kesretle Ermeni bulunan mahallerde ictimâʻ günleri mekteb ve kiliselerin civârlarında kolla (3) ve polisler ve hafiyye me’mûrları gezdirilerek ve işe fevka’l-âde ehemmiyet verildiği sezdirilmeyerek (4) gâyet mutabassırâne davranılıp bir gûne uygunsuz hâl ve hareket zuhûruna meydân verilmemesi ve bir de (5) baʻzı tulumbacı ve Muşlu Ermenilerin esliha mübâyaʻasıyla üzerlerinde silâh taşımakda oldukları (6) haber verilmekde olup büyük şehirlerde silâh taşımak memnûʻ olduğundan o makûleler derdest edilip (7) silâhları müsâdere edilmekle beraber niçün silâh taşıdıkları kendilerinden suâl olunarak verecekleri (8) cevâba göre haklarında nizâmen îfâ-yı muʻâmele olunmak üzere kendilerinin ale’l-usûl adliyeye teslîmi husûsuna (9) me’mûrîn-i zâbıtaca pek ziyâde dikkat olunması muktezâ-yı irâde-i seniyye-i pâdişâhîden olarak (10) Zabtiye Nezâret-i aliyyesine dahi teblîğ-i mâdde edilmiş olmakla ol bâbda. Fî 11 Zi’l-hicce sene 307 / Fî 16 Temmuz sene 306(11) Mukâbele olunmuştur. / Kulları Kâzım / Kulları Hakkı(12) Abd-i memlûkleri Süreyya Vesika 3 Osmanlı topraklarına gönderilen silahların yakalanması için güvenilir hafiye memurlarının istihdamı gerektiğinin Viyana Sefareti’ne bildirilmesi konusunda Sadaret’ten Hariciye’ye yazılan yazı (28 Mayıs 1894)HR_TH___00142_00018_001_001Bâb-ı Âlî / Dâire-i Sadâret-i Uzmâ / Mektûbî KalemiAded: 308 / Hüve / Hâriciye Nezâret-i Celîlesine(1) Devletlü efendim hazretleri,(2) Memâlik-i şâhâneye irsâl olunan eslihayı mübeyyen cedvellerin leffiyle muhbirlerin cedvelleri teksîr ile temettuʻlarını tezyîd içün hakîkî irsâlât meyânına irsâlât-ı mevhûme dahi (3) derc etmeleri muhtemel olup irsâlât-ı mezkûre me’mûrîn-i Osmâniye tarafından derdest edilemediği hâlde verilen maʻlûmâtın mevsûk olmadığı tebeyyün edeceği beyânıyla birtakım mesârif (4) ihtiyârını mûcib olan bu husûsda devâm olunup olunmaması Viyana sefâret-i seniyyesinden istifsâr edildiğine dâir vârid olan tezkire-i devletleri üzerine ihbârât-ı vâkıʻanın te’mîn-i (5) sıhhati içün şâyân-ı iʻtimâd hafiyye me’mûrları istihdâmı esbâbının istikmâli lâzım geleceği 11 Zi’l-kaʻde sene 311 târîhli tezkire-i cevâbiye ile savb-ı devletlerine izbâr ve keyfiyet arz-ı huzûr-ı (6) âlî kılınmış idi. Bu bâbda sefâret-i seniyyeden vukûʻ bulan işʻârâtın mukârin-i sıhhat olduğu vukûʻât ile de tebeyyün eylemiş olduğundan ve irsâl edilen eslihayı me’mûrîn (7) maʻâ’t-teessüf derdest edememekde bulunduklarından kemakân iʻtâsı maʻlûmâta devâm olunması husûsunun sefâret-i müşârun-ileyhâya işʻârı ve esliha-i mezkûrenin derdesti (8) zımnında dahi me’mûrîn-i âidesine teblîğât-ı ekîde îfâsı muktezâ-yı irâde-i seniyye-i cenâb-ı hilâfet-penâhîden bulunduğu mâbeyn-i hümâyûn başkitâbet-i celîlesinden bâ-tezkire-i (9) husûsiye cevâben teblîğ edilerek ber-mantûk-ı emr ü fermân-ı hümâyûn îcâb edenlere teblîğât icrâsı Dâhiliye Nezâret ve Rüsûmât-ı Emânet-i celîlelerine tavsiye ve işʻâr kılınmış olmakla (10) nezâret-i celîlelerince dahi hükm-i celîl-i irâde-i seniyye-i mülûkâneye nazaran iktizâsının îfâsına himmet buyurulması siyâkında tezkire-i senâverî terkîm kılındı efendim.(11) Fî 23 Zi’l-kaʻde sene 311 / Fî 16 Mayıs sene 310 / (12) Sadr-ı aʻzam ve yâver-i ekrem Cevâd

H. Halit ATLI 01 Şubat
Konu resmiSıhhat-Âbâd*
Hadis-i Erbain

EL-HADÎSÜ’S-SÂDİS(1) Kāle Resûlullâh sallallâhu ʻaleyhi ve sellem: “Men ra’â min emîrihî şey’en yekrahuhû fe’l-yasbir ʻaleyhi fe-innehû men fâraka’l-cemâʻate femâte fe-mîtetuhû câhiliyyeten”Şol kimse ki pâdişâh-ı İslâm’dan bir fiʻl-i gayr-ı marzî müşâhede eylese sabr eylesün. Yaʻnî mütezaccir olup izhâr-ı ʻacz ve şikâyet eylemesün. Tahkîk şol kimse ki cemâʻat-i Müslimînden müfârakat eylese öldükde meyyiti meyyite-i câhiliyyedir. Yaʻnî dalâlet üzere teslîm-i cân ider. Ehl-i hüsrândan olur. Zîrâ hadîs-i şerîfde “Lâ tesübbü’s-sultâne fe-innehû zıllu’llâhi fi’l-ard” buyurulmuşdur. Pâdişâh zâlim ve cebbâr ise de bedduʻâ câiz değildir. ʻUlemâ-i dîn kütüb-i ʻakâidde bedduʻâyı menʻ idüb kendü günâhlarından istiğfâra meşgûl olsun deyü tasrîh ve tebyîn eylemişlerdir.(2) KıtʻaPâdişâh-ı ʻâleme bedhâhlıkİki ʻâlemde sevâdü’l-vech olurʻÂlem-i dünyâda olmaz ber-murâdÂhiretde itdüğün kat kat bulurKELİMELER:Gayr-ı marzî: Razı olunmayanMütezaccir: Bıkkın, bezginMüfârakat: AyrılmakMeyyit: ÖlüTebyîn: Açıklamak*Kaynak: Osmanzâde Tâib Ahmed (v.1136/1724)

H. Halit ATLI 01 Şubat
Konu resmiHüsn-i Hat Çalışmaları
Hüsn-i Hat Çalışmaları

Bu sayımızda öğrendiğimiz harflerden “س” (Şın)’in diğer harflerle birlikte nasıl yazılacağını göreceğiz. Harfleri yazarken, daha önce öğrendiğimiz başlama ve bitiş şekillerini unutmayalım.

Mesut HIZARCI 01 Şubat
Konu resmiOsmanlıca Yazabiliyorum
Osmanlıca Yazabiliyorum

Dergiyi takip edenler, yazmanın da zevkine ulaşıyorlar. Her ay ilerlediğinizi sizler de fark ediyorsunuz. Her işte olduğu gibi, bu işte de bizzat kendimizin gayret göstermesi önemli olacaktır.Kış, Müminin BaharıdırKış, müminin baharıdır; zira soğuk mevsim, ruhun tazelenip huzur bulduğu bir zaman olur. Kar taneleri gökten inerken, insanın içini derin bir teslimiyet kaplar; her biri Allah’ın eşsiz sanatını hatırlatan beyaz bir mucizedir. Uzayan geceler ibadete ve tefekküre davet ederken, kısalan günler oruç tutmayı kolaylaştırır. Ağaçların çıplak dalları sabırla baharı beklerken, mümin de bu mevsimde içindeki sabrı ve şükrü artırır. Soğuk rüzgârlar nefsin ateşini söndürür, içten bir dua ise yüreği ısıtır. Kış, Allah’a yakınlaşmak ve ruhu arındırmak için bir fırsattır; tıpkı karın altında baharı bekleyen toprak gibi, kalpler de bu mevsimde yeniden canlanır. Ç Ö Z Ü M

Osmanlıca DERGİ 01 Şubat
Konu resmiKitabe Okumaları
Kitâbe Okumaları

El-Hac Ahmed Efendinin Zevcesi Mezar KitabesiYâ-hûSarac el-hac AhmedEfendinin zevcesiMerhûme ve mağfûrun-lehâÂişe Hanım’ın rûhiçûnRızâ-en li-llâhi FâtihaFî 3 Ramazân sene H. 1294 [M. 1877]1. Yâ-hû     - “Ey Allah!” 2. Sirâc el-hac Ahmed     - Sirâc: Lamba, ışık anlamında; genelde isimlerin başında unvan olarak kullanılır.     - El-hac: Hac vazifesini yapmış kişilere verilen unvan. 3. Efendinin zevcesi     - Zevce: Eş, kadın eş anlamında kullanılır. 4. Merhûme ve mağfûrun-lehâ     - Merhûme: Rahmet edilmiş, vefat etmiş kadın.     - Mağfûrun-lehâ: Allah tarafından bağışlanmış. 5. Rızâ-en li-llâhi Fâtiha     - Rızâ-en li-llâh: Allah’ın rızası için. Ashab-ı Kehf Mescid Kitabesi (Tarsus)Bismillâhirrahmânirrahîmkalellezîne galebû ‘alâ emrihim le-nettehizenne ‘aleyhim mescidâCenâb-ı mâder-i Abdülazîz Han eyledi tecdîdBu akdes mâbed-i Ashâb-ı Kehf’i hasbeten lillâhSafâ bulmakda rûh-i vâlide-i şâhâne Mahmûd Hanİdildikçe binâ böyle serler sü-be-sü her gâhAnâ Müftî şehr Ahmed Efendi dâ‘î-i hâssıKılub dikkat yapıldı tarz-ı nevde bu ibâdetgâhKulı Nüzhet dahi târîh-i tâmın eyledi takdîmYine Ashâb-ı Kehf’i zinde kıldı işbu Beytullâh 1289 (1872)1. Bismillâhirrahmânirrahîm     - Anlamı: Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. 2. kalellezîne galebû ‘alâ emrihim le-nettehizenne ‘aleyhim mescidâ (Kehf Suresi, 21. Ayet).    - Anlamı: "Onların işine galip ve vakıf olanlar ise: 'Mutlaka yanlarında bir mescid edineceğiz,' dediler." 3. Cenâb-ı mâder-i Abdülazîz Han     - Cenâb-ı: Yüce kişi veya şerefli şahıs.     - Mâder-i: Anne.     - Abdülazîz Han: Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz (1830-1876). 4. eyledi tecdîd     - Tecdîd: Yenileme, tamir etme. 5. Bu akdes mâbed-i Ashâb-ı Kehf’i hasbeten lillâh     - Akdes: Çok kutsal.     - Mâbed: İbadet yeri.     - Ashâb-ı Kehf: Mağarada mucizevi şekilde uykuda kalan gençler.     - Hasbeten lillâh: Allah rızası için. 6.  Safâ bulmakda rûh-i vâlide-i şâhâne Mahmûd Han    - Safâ bulmak: Huzur bulmak, mutluluk hissetmek.     - Rûh-i vâlide-i şâhâne: Şahane annenin ruhu.     - Mahmûd Han: Sultan II. Mahmud (1785-1839). 7. İdildikçe binâ böyle serler sü-be-sü her gâh     - İdildikçe: Döküldükçe, inşa edildikçe.     - Sü-be-sü: Ardışık, peş peşe.     - Her gâh: Her zaman. 8. Anâ Müftî şehr Ahmed Efendi dâ‘î-i hâssı     - Anâ: Ben (klasik Türkçe).     - Müftî şehr: Şehrin müftüsü.     - Dâ‘î-i hâssı: Özel bir duacısı. 9. Kılub dikkat yapıldı tarz-ı nevde bu ibâ­det­gâh     - Kılub dikkat: Dikkatlice yapılarak.     - Tarz-ı nev: Yeni tarz.     - İbâdetgâh: İbadet yeri. 10.Kulı Nüzhet dahi târîh-i tâmın eyledi takdîm     - Kulı: Kul (yazarı ifade eder).     - Nüzhet: Metni yazanın adı.     - Târîh-i tâm: Eksiksiz tarih.     - Eyledi takdîm: Sunmuştur. 11. Yine Ashâb-ı Kehf’i zinde kıldı işbu Beytullâh 1289 (1872)     - Zinde kılmak: Canlı hale getirmek, yenilemek.                - Beytullâh: Allah’ın evi, ibadet yeri.

Ahmet Said KÜTGÜL 01 Şubat
Konu resmiLa Havle Halil Ağa
Kitabelerin Hikâyeleri

اوه  كيرديگنده  يڭي قورولمش صوبه يي ياقمه يه  چاليشان خانمنى كوردي. صوبه ، صانكه  يدي آيلق آرادن صوڭره  يانمه يي اونوتمش كبي داورانييور، دڭز هواسندن بودرومده  نملنمش اودونلر يانمامق ايچون ديرنييوردى. قاپي طرفندن كلن سسله  ايركيلن عتيكه  خانم قفاسني قالديردي، آچيق قاپيدن ايچري كيرن كيشي يي كورمه يه  چاليشدي.“كيم او؟” دييه  سسلندي. دومان ايله  طولان اوطه ده  ياشليلقدن ضعيفلايان كوزلريني قيصديرارق باقدي.خليل آغا، “بنم، بن كلدم!” دييه  قارشيلق ويردي.“هله  شكر!” ديدي و دوام ايتدي: “اودون آلدڭمي خليل آغا؟ بو سنه  هوالر ايركن صوغودي. آلديغڭ اودونلرده  محقّق بر قصور چيقييور. كچن سنه  آلديغڭ چام لاطه سي قوقو ياپدي. سلوي چابوق كچر، هيچ عقلڭدن كچيرمه . ايكي سنه  أوڭجه  آلديغڭ اودونلري صوبه يه  صيغديرانه  قدر جانم چيقدي. اوندن أوڭجه  آلديغڭ اودونلر ده  چوق اوفاقدي. آه، آه! بابام آرديج اودوني كتيريردي اوه  ده  رحمتلي آنام چوق راحت ايدردي”...خليل آغا خانمي عتيكه نڭ سويلنمه سنه  قارشيلق ويرمدي. باشني صاللامقله  يتيندي. قيشلق اودوني تأمين ايچون اودونجيلر پازارينه  كيتمش، ديزلرنده  درمان قالمامشدي. هله  شو نفس طارلغي، أوزللكله  يوقوشي طيرمانيركن اوني اييجه  درمانسز بيراقييوردي. بش چكي اودون آلمش و يارين تسليمات ايچون آڭلاشمشدي. بو يورغونلقله  خانمنه  جواب ويرمك ايچندن كلمدي. جواب ويرسه  لاف لافي آچار، ايش آغز طالاشنه  واريردي.خليل آغا يتمشنه  مرديون طايامشدي. حيات مرديوننڭ صوڭ باصامقلري صولوقسز بيراقييوردي كنديسني. عتيكه  خانمله  ايلك خانمي وفات ايتدكدن صوڭره  اولنمك زورنده  قالمشدي. خانمنڭ وفاتندن صوڭره  قونو قومشو بر آرايه  كلوب، “خليل آغا، يالڭزلق اللّٰهه  مخصوص، بكار قالمق اولماز. سڭا ياشي ياشڭه ، باشي باشڭه  اويغون خانم خانمجق بر خاتون بولالم” ديمشلردي. ادرنه قاپي جوارنده  عتيكه  خانمي بولارق خليل آغايله  اولنديرمشلردي. ياقلاشيق اون بش سنه  اولمشدي اما هر ييلي بر عصر كبيدي.عتيكه  خانم، الليسنه  قدر باباسندن قالمه  أوده  اختيار آناسيله  ياشامش، آننه سنڭ وفاتندن صوڭره  ده  تك باشنه  قالمشدي. هر ايشني كندي كورور، كيمسه يه  منّت ايتمز بر قاديندي. اييسنه  اييدي اما قفاسنه  طاقديغي ايشلرده  سوركلي سويلنمكدن كنديني آلامازدي.“لا حول” خليل آغانڭ دائمي ذكري اولمشدي. عتيكه  خانم قونوشدقجه  النده كي تسبيحيله  “لا حول” اوقوردي. اوطه ده كي سديره  اوتوروركن الي غير اختياري قوشاغنده كي تسبيحنه  كيتمش، اوتورور اوتورماز “لا حول” اوقومه يه  باشلامشدى بيله .براز صوڭره  صوبه  ياندي. عتيكه  خانم مطبخدن آلديغي سيني ايله  اوطه يه  كيردي و سديرڭ أوزرينه  بيراقارق خليل آغانڭ قارشوسنده  يريني آلدي. بسمله يله  ييمگه  باشلاديلر. ييمكله  برلكده  عتيكه  خانم يينه  سويلنمه يه  باشلادى:“خليل آغا، قيش كلدي. اوه  ياغ لازم، اون لازم، بولغور لازم، قاوورمه  لازم...”خليل آغا ييمگي قاشيقلاركن هر لقمه نڭ بوغازينه  ديزيلديگني فرق ايتدي. اصلنده  اكسيكلري كنديسي ده  بيلييوردى اما مادي طورومي الويرمييوردي. كوچك اوغلي محمدي اولنديرمش، النده  آووجنده  بر شي قالمامشدي. أولرينڭ آلتنده ، كرايه  ويرديگي دكّاندن باشقه  بر كليري يوقدي. آلتمش ياشنه  قدر بر عطّار دكّاني ايشلتمش، ياشلاننجه  بو ايشي بيراقمشدي. كوچك اوغلي محمد، علي بك كويه  يرلشمش، زراعتله  اشتغاله  باشلامشدى. اوندن ده  هر هانكي بر مادي دستك آلامييوردي.“حلّ ايدرز ان شاء الله خانم” دييه رك جيليز بر سسله  قارشيلق ويردي. ييمكدن صوڭره  أوگله  نمازينى قيلمق ايچون أودن چيقدي. نمازلريني چوغونلقله  طوپ قپوده كي مركز افندي تكيه سنده  قيلاردي. شيخ مصطفي افندينڭ صحبتلري روحني ديڭلنديريردي. او كونكي صحبتڭ قونوسي صبردي.شيخ افندي صبرڭ أوچ چشيدندن بحث ايدييوردى: كناهلره  قارشي صبر، عبادتلرده  صبر و مصيبتلره  قارشي صبر. پيغمبريمزڭ “صبر كنيشلكلرڭ آناختاريدر” حديثنى ده  روايت ايتدي.خليل آغا خانمنى دوشوندي. “بنم ايچون ده  البت بر كنيشلك قاپوسي واردر” دييه  ايچ كچيردي. “آه، شو ديلي ده  اولماسه ” ديدي. صحبتدن صوڭره  أوينه  كيتمك ايچون يوله  قويولدي. جامعڭ حضيره سنده  ياتان ايلك اشي صفيه نڭ مزارينه  اوغرادي. بر فاتحه  اوقويوب كوزلري ياشاردي.“آه صفيه ” ديدي. “سن كيتدڭ، بن غريب قالدم.”اوه  وارنجه  خانمي يينه  سويلنمه يه  باشلادى. خليل آغا تسبيحنه  صاريلدي. “لا حول ” ديدي. “باق خانم” ديدي. “بني سكتۀ قلبدن كوتوره جكسڭ. ذاتًا يورغون آرغين اوه  كلدم. بني بر ده  لافلرڭله  يورما. عهدم اولسون، ئولورسه م مزار طاشمه  ’قاري ديرديرندن ئولدي‘ يازديريرم!”عتيكه  خانم، “الله كچندن ويرسين، خليل آغا” ديدي و صوصدي.كيجه  درين بر اويقويه  طالان خليل آغا، صباح اذانيله  برابر اويانامدي. عتيكه  خانم رؤياسنده  بر جنازه  كوردي. مصلّا طاشنده كي تابوتدن بر سس يوكسلدي: “اگر مزار طاشمه  قاري ديرديرندن ئولديگمي يازمازسه ڭز، حقّمي حلال ايتمم!”صباح اذانيله  برابر قان تر ايچنده  اوياندي. برقاچ دفعه  “خليل آغا، خليل آغا” دييه  سسلندي. آنجق سس آلامادي. قالقدي، آبدستنى آلدي و نمازه  طوردي. نمازي بيتيروب سلام ويردكدن صوڭره  ياتاق اوطه سندن هيچ سس كلمديگني، قاپونڭ آچيلوب قاپانمديغني فرق ايدن عتيكه  خانم اوطه يه  طوغري يوڭلدي. قاپي يي آچديغنده  اوطه ده  كيمسه نڭ اولماديغني كوردي. كورديگي رؤيايي خاطرلايارق، “الله بگمه  خيرلي اوزون عمرلر ويرسين،” دييه رك دعا ايتدي. ديمككه  خليل آغا، مركز افندي جامعنه كيتمشدي.صوبه يه  برقاچ اودون آتدي. تنجره ده  بولونان ترخانه  چوربه سني ايصيتمه يه  باشلادى. براز صوڭره  جامعدن كلن صلا ايله  ايركيلدي.“محله مزڭ اشرافندن خليل افندي، جامعده  صباح نمازينى ادا ايدركن روحني رحمانه  تسليم ايتمشدر.”عتيكه  خانم، “آه خليل آغا، كاشكه  سن ياشاسه يدڭ ده  بن صوصسه يدم” ديدي.خليل آغا، مركز افندي جامعي باغچه سنه  دفن ايديلدي. مزار طاشنده  شونلر يازييوردي:“الباقي. مرحوم و مغفور الي رحمت ربّه الغفور. قاري ديرديرندن وفات ايدن السيّد خليل آغانڭ روحنه  فاتحه  سنه  ١٢٦٠”Eve girdiğinde yeni kurulmuş sobayı yakmaya çalışan hanımını gördü. Soba, sanki yedi aylık aradan sonra yanmayı unutmuş gibi davranıyor, deniz havasından bodrumda nemlenmiş odunlar yanmamak için direniyordu. Kapı tarafından gelen sesle irkilen Atike Hanım kafasını kaldırdı, açık kapıdan içeri giren kişiyi görmeye çalıştı.“Kim o?” diye seslendi. Duman ile dolan odada yaşlılıktan zayıflayan gözlerini kıstırarak baktı.Halil Ağa, “Benim, ben geldim!” diye karşılık verdi.“Hele şükür!” dedi ve devam etti: “Odun aldın mı Halil Ağa? Bu sene havalar erken soğudu. Aldığın odunlarda muhakkak bir kusur çıkıyor. Geçen sene aldığın çam latası koku yaptı. Selvi çabuk geçer, hiç aklından geçirme. İki sene önce aldığın odunları sobaya sığdırana kadar canım çıktı. Ondan önce aldığın odunlar da çok ufaktı. Ah, ah! Babam ardıç odunu getirirdi eve de rahmetli anam çok rahat ederdi...”Halil Ağa hanımı Atike’nin söylenmesine karşılık vermedi. Başını sallamakla yetindi. Kışlık odunu temin için oduncular pazarına gitmiş, dizlerinde derman kalmamıştı. Hele şu nefes darlığı, özellikle yokuşu tırmanırken onu iyice dermansız bırakıyordu. Beş çeki odun almış ve yarın teslimat için anlaşmıştı. Bu yorgunlukla hanımına cevap vermek içinden gelmedi. Cevap verse laf lafı açar, iş ağız dalaşına varırdı.Halil Ağa yetmişine merdiven dayamıştı. Hayat merdiveninin son basamakları soluksuz bırakıyordu kendisini. Atike Hanım’la ilk hanımı vefat ettikten sonra evlenmek zorunda kalmıştı. Hanımının vefatından sonra konu komşu bir araya gelip, “Halil Ağa, yalnızlık Allah’a mahsus, bekâr kalmak olmaz. Sana yaşı yaşına, başı başına uygun hanım hanımcık bir hatun bulalım” demişlerdi. Edirnekapı civarında Atike Hanımı bularak Halil Ağa’yla evlendirmişlerdi. Yaklaşık on beş sene olmuştu ama her yılı bir asır gibiydi.Atike Hanım, ellisine kadar babasından kalma evde ihtiyar anasıyla yaşamış, annesinin vefatından sonra da tek başına kalmıştı. Her işini kendi görür, kimseye minnet etmez bir kadındı. İyisine iyiydi ama kafasına taktığı işlerde sürekli söylenmekten kendini alamazdı.“La havle” Halil Ağa’nın daimî zikri olmuştu. Atike Hanım konuştukça elindeki tespihiyle “La havle” okurdu. Odadaki sedire otururken eli gayri ihtiyari kuşağındaki tespihine gitmiş, oturur oturmaz “La havle” okumaya başlamıştı bile.Biraz sonra soba yandı. Atike Hanım mutfaktan aldığı sini ile odaya girdi ve sedirin üzerine bırakarak Halil Ağa’nın karşısında yerini aldı. Besmeleyle yemeğe başladılar. Yemekle birlikte Atike Hanım yine söylenmeye başladı:“Halil Ağa, kış geldi. Eve yağ lazım, un lazım, bulgur lazım, kavurma lazım...”Halil Ağa yemeği kaşıklarken her lokmanın boğazına dizildiğini fark etti. Aslında eksikleri kendisi de biliyordu ama maddi durumu elvermiyordu. Küçük oğlu Mehmet’i evlendirmiş, elinde avucunda bir şey kalmamıştı. Evlerinin altında, kiraya verdiği dükkândan başka bir geliri yoktu. Altmış yaşına kadar bir attar dükkânı işletmiş, yaşlanınca bu işi bırakmıştı. Küçük oğlu Mehmet, Alibeyköy’e yerleşmiş, ziraatla iştigale başlamıştı. Ondan da herhangi bir maddi destek alamıyordu.“Hallederiz inşallah hanım” diyerek cılız bir sesle karşılık verdi. Yemekten sonra öğle namazını kılmak için evden çıktı. Namazlarını çoğunlukla Topkapı’daki Merkez Efendi Tekkesi’nde kılardı. Şeyh Mustafa Efendi’nin sohbetleri ruhunu dinlendirirdi. O günkü sohbetin konusu sabırdı.Şeyh Efendi sabrın üç çeşidinden bahsediyordu: günahlara karşı sabır, ibadetlerde sabır ve musibetlere karşı sabır. Peygamberimizin “Sabır genişliklerin anahtarıdır” hadisini de rivayet etti.Halil Ağa hanımını düşündü. “Benim için de elbet bir genişlik kapısı vardır” diye iç geçirdi. “Ah, şu dili de olmasa” dedi. Sohbetten sonra evine gitmek için yola koyuldu. Caminin haziresinde yatan ilk eşi Safiye’nin mezarına uğradı. Bir Fatiha okuyup gözleri yaşardı.“Ah Safiye” dedi. “Sen gittin, ben garip kaldım.”Eve varınca hanımı yine söylenmeye başladı. Halil Ağa tespihine sarıldı. “La havle” dedi. “Bak hanım” dedi. “Beni sekte-i kalpten götüreceksin. Zaten yorgun argın eve geldim. Beni bir de laflarınla yorma. Ahdim olsun, ölürsem mezar taşıma ‘Karı dırdırından öldü’ yazdırırım!”Atike Hanım, “Allah geçinden versin, Halil Ağa” dedi ve sustu.Gece derin bir uykuya dalan Halil Ağa, sabah ezanıyla beraber uyanamadı. Atike Hanım rüyasında bir cenaze gördü. Musalla taşındaki tabuttan bir ses yükseldi: “Eğer mezar taşıma karı dırdırından öldüğümü yazmazsanız, hakkımı helal etmem!”Sabah ezanıyla beraber kan ter içinde uyandı. Birkaç defa “Halil Ağa, Halil Ağa” diye seslendi. Ancak ses alamadı. Kalktı, abdestini aldı ve namaza durdu. Namazı bitirip selam verdikten sonra yatak odasından hiç ses gelmediğini, kapının açılıp kapanmadığını fark eden Atike Hanım odaya doğru yöneldi. Kapıyı açtığında odada kimsenin olmadığını gördü. Gördüğü rüyayı hatırlayarak, “Allah beyime hayırlı uzun ömürler versin,” diyerek dua etti. Demek ki Halil Ağa, Merkez Efendi Camii’ne gitmişti.Sobaya birkaç odun attı. Tencerede bulunan tarhana çorbasını ısıtmaya başladı. Biraz sonra camiden gelen sala ile irkildi.“Mahallemizin eşrafından Halil Efendi, camide sabah namazını eda ederken ruhunu Rahman’a teslim etmiştir.”Atike Hanım, “Ah Halil Ağa, keşke sen yaşasaydın da ben sussaydım” dedi.Halil Ağa, Merkez Efendi Camii bahçesine defnedildi. Mezar taşında şunlar yazıyordu:“El-Bâki. Merhum ve mağfur ila rahmeti Rabbihi’l-Gafur. Karı dırdırından vefat eden Es-Seyyid Halil Ağa’nın ruhuna Fatiha Sene 1260”

Murat DARICIK 01 Şubat
Konu resmiŞam Emevî Camii
Seyyah

شام اموي جامعي، اسلام جغرافيه سنڭ اڭ اسكي و اڭ أوزكون معماريلرندن بري اولارق سوريه نڭ باشكنتدي شامده  ير آلمقده در. اسلام دنياسنده  معنوي دگري يوكسك بو ياپي، عين زمانده  سياسي و اجتماعي قونولرده  ده  أونملي بر يره  صاحبدر. بو كوركملي جامع، اسلام دنياسنڭ ايلك آبدوي بنالرندن بري اولوب شام اولو جامعي آديله  ده  آڭيلمقده در.شام اموي جامعي، مكّه ، مدينه  و قدسدن صوڭره  اسلام دنياسنڭ اڭ أونملي عبادت و زيارت يرلرندن بري اولارق قبول ايديلير. ٧٠٥-٧١٥ ييللري آراسنده  اموي خليفه سي ١نجي وليد طرفندن انشا ايديلن جامع، تاريخ بوينجه  مقدّس امانتلره  و أونملي كيشيلرڭ تربه لرينه  أو صاحبلگي ياپمشدر. جامعڭ ايچريسنده ، حضرت يحيي يه  عائد بر تربه  بولونمقده در. آيريجه ، قوزي ديوارينه  اكلنمش كوچك باغچه ده  صلاح الدين ايّوبينڭ تربه سي ير آلمقده در. بنانڭ انشاسنده، مسجد نبوي أورنك آلينمشدر. بو باغلامده ، جامعڭ پلاني ديك دورتكن شكلنده  اولوب اطرافي رواقلرله  چوريلي كنيش بر آولي يه  صاحبدر.اموي جامعنڭ معماريسي، اسلام صنعتنڭ اڭ أونملي اثرلرندن بري اولارق قبول ايديلمكده در. جامعڭ اڭ دقّت چكيجي بولوملرندن بري اولان عيسي مناره سي، حضرت عيسي نڭ آخر زمانده  بورادن ير يوزينه  اينجه گنه  دائر اينانجدن طولايي بو اسمله  آڭيلمقده در. آيريجه ، قوزي ديوارينڭ اورته سنده  ير آلان كلين مناره سي، بنايه  فرقلي بر كوزللك قاتمقده در. جامع ايچريسنده كي ستون باشلقلري و طاش أوركولر، چشيتلي كولتورلرڭ اتكيسني ياڭسيتيركن، ايران، هندستان و باتي آفريقه  كبي اوزاق جغرافيه لردن كتيريلن اوسته لرڭ ايشجيلكلري ده  ياپي يه  فرقلي بر زنكينلك قاتمشدر.تاريخي بوينجه  برچوق دپرم و صاواشله  قارشيلاشان شام اموي جامعي، چشيتلي دونملرده  تعمير ايديله رك عبادته  آچيق طوتولمشدر. أوزللكله  عثمانلي ايمپراطورلغي دونمنده ، قانوني سلطان سليمان و ٢نجي عبدالحميد كبي پادشاهلر طرفندن كرچكلشديريلن قاپساملي رستوراسيونلر، جامعڭ برچوق بولومنڭ يڭيدن انشا ايديلمه سني صاغلامشدر.كونمزده  ده  اسلام دنياسنڭ بر سمبولي اولمه يه  دوام ايدن شام اموي جامعي، مسلمانلرڭ عبادت ايتدكلري و حضور بولدقلري بر مكان اولمه يي سورديرمكده در. بو قديم جامع، اسلام تاريخنڭ أونملي شاهدلرندن بري اولارق، كچمشڭ ميراثنى كله جگه  طاشيمقده در. الله بو جامعي قيامته  قدر محافظه  ايتسين و ايچندن مسلمانلرڭ اكسيك ايتمه سين. قورتولوشي مبارك اولسون.Şam Emevî Camii, İslam coğrafyasının en eski ve en özgün mimarilerinden biri olarak Suriye’nin başkenti Şam’da yer almaktadır. İslam dünyasında manevi değeri yüksek bu yapı, aynı zamanda siyasi ve ictimai konularda da önemli bir yere sahiptir. Bu görkemli cami, İslam dünyasının ilk abidevi binalarından biri olup Şam Ulu Camii adıyla da anılmaktadır.Şam Emevî Camii, Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra İslam dünyasının en önemli ibadet ve ziyaret yerlerinden biri olarak kabul edilir. 705-715 yılları arasında Emevi Halifesi 1. Velid tarafından inşa edilen cami, tarih boyunca mukaddes emanetlere ve önemli kişilerin türbelerine ev sahipliği yapmıştır. Caminin içerisinde, Hz. Yahya’ya ait bir türbe bulunmaktadır. Ayrıca, kuzey duvarına eklenmiş küçük bahçede Selahaddin Eyyubi’nin türbesi yer almaktadır. Binanın inşasında, Mescid-i Nebevi örnek alınmıştır. Bu bağlamda, caminin planı dikdörtgen şeklinde olup etrafı revaklarla çevrili geniş bir avluya sahiptir.Emevî Camii’nin mimarisi, İslam sanatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Caminin en dikkat çekici bölümlerinden biri olan İsa Minaresi, Hz. İsa’nın ahir zamanda buradan yeryüzüne ineceğine dair inançtan dolayı bu isimle anılmaktadır. Ayrıca, kuzey duvarının ortasında yer alan Gelin Minaresi, binaya farklı bir güzellik katmaktadır. Cami içerisindeki sütun başlıkları ve taş örgüler, çeşitli kültürlerin etkisini yansıtırken, İran, Hindistan ve Batı Afrika gibi uzak coğrafyalardan getirilen ustaların işçilikleri de yapıya farklı bir zenginlik katmıştır.Tarihi boyunca birçok deprem ve savaşla karşılaşan Şam Emevî Camii, çeşitli dönemlerde tamir edilerek ibadete açık tutulmuştur. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Kanuni Sultan Süleyman ve 2. Abdülhamid gibi padişahlar tarafından gerçekleştirilen kapsamlı restorasyonlar, caminin birçok bölümünün yeniden inşa edilmesini sağlamıştır.Günümüzde de İslam dünyasının bir sembolü olmaya devam eden Şam Emevî Camii, Müslümanların ibadet ettikleri ve huzur buldukları bir mekân olmayı sürdürmektedir. Bu kadim cami, İslam tarihinin önemli şahitlerinden biri olarak, geçmişin mirasını geleceğe taşımaktadır. Allah bu camiyi kıyamete kadar muhafaza etsin ve içinden Müslümanların eksik etmesin. Kurtuluşu mübarek olsun.

H. Merve BARUTÇU 01 Şubat
Konu resmiCahil Kimdir?
Tarihten Notlar

جاهل كيمدر؟بر كون احنف بن قيسڭ مجلسنده  بولونانلردن بريسي،- فلان آدم جاهلدر، اوقومه  يازمه  بيلمييور دير. بونڭ أوزرينه  احنف حضرتلري،انسان ساده جه  اوقويوب يازمقله  جهالتدن قورتولاماز. عالم كنديسنده  شو آلتي خصلت بولونمايان كيمسه در ديدي:هر أوڭنه  كلنه  اعتماد ايتمك، فائده سز سوز سويله مك، هر شيئه  سيڭيرلنمك، حقّ ايتمه ين انسانلره  اييلك ايتمك، هر أوڭنه  كلنه  سرينى آچمق، دوستني دشماننى آييرت ايده مه مك.Bir gün Ahnef bin Kays’ın meclisinde bulunanlardan birisi,-Falan adam cahildir, okuma yazma bilmiyor der. Bunun üzerine Ahnef Hazretleri,-İnsan sadece okuyup yazmakla cehaletten kurtulamaz. Âlim kendisinde şu altı haslet bulunmayan kimsedir dedi:Her önüne gelene itimad etmek, faydasız söz söylemek, her şeye sinirlenmek, hak etmeyen insanlara iyilik etmek, her önüne gelene sırrını açmak, dostunu düşmanını ayırt edememek.

Murat DARICIK 01 Şubat
Konu resmiSözü Güzel Söylemek
Tarihten Notlar

سوزي كوزل سويله مكاسحق موصلي، هارون رشيد ايله  خليفه  متوكّل دونملرنده  بغدادده  ياشامش مشهور علم و صنعت اربابندندر. بغدادڭ مشهور كتبخانه لرينڭ اڭ بيوكلرندن برينه  صاحبدر و جومردلگي ايله  ده  مشهوردر. اسحق موصلینڭ أوينه  صو طاشيمق ايچون كورولنديرديگي بر كوله سي وارمش. بر كون كوله سنه  التفات ايتمك ايچون حال و خاطرينى صورمش. كوله سي ديمشكه :- شو أوڭ ايچنده  سنڭله  بندن داها بختسز كيمسه  يوقدر.بو سوزي أوزرينه  اسحق موصلي نه دننى صورار. كوله سي جواب ويرر:- سن أو خلقنڭ ييه جگنى تأمين ايچون چاليشييورسڭ، بن ايسه  ايچه جكلريني تأمين ايچون سوركلي اوغراشييورم. حالبوكه  تنبل و راحتنه  دوشكون بو أو خلقي نه  سندن نه  ده  بندن ممنونلر!اسحق موصلي كوله سنڭ بو جوابنه  كوله رك مقابله  ايتمش و سوزيني تصديق ايدرك اوني آزاد ايتمشدر. ميلادي ٨٥٠ ييلنده  وفاتي أوزرينه  خليفه  متوكّلڭ شويله  ديديگي روايت ايديلير:”اسحقڭ وفاتيله ، دولتم بر شرف و زينتدن محروم قالمشدر.“İshak Mavsili, Harun Reşit ile Halife Mütevekkil dönemlerinde Bağdat’ta yaşamış meşhur ilim ve sanat erbabındandır. Bağdat’ın meşhur kütüphanelerinin en büyüklerinden birine sahiptir ve cömertliği ile de meşhurdur. İshak Mavsili’nin evine su taşımak için görevlendirdiği bir kölesi varmış. Bir gün kölesine iltifat etmek için hal ve hatırını sormuş. Kölesi demiş ki:- Şu evin içinde seninle benden daha bahtsız kimse yoktur.Bu sözü üzerine İshak Mavsili nedenini sorar. Kölesi cevap verir:- Sen ev halkının yiyeceğini temin için çalışıyorsun, ben ise içeceklerini temin için sürekli uğraşıyorum. Hâlbuki tembel ve rahatına düşkün bu ev halkı ne senden ne de benden memnunlar!İshak Mavsili kölesinin bu cevabına gülerek mukabele etmiş ve sözünü tasdik ederek onu azat etmiştir. Miladi 850 yılında vefatı üzerine Halife Mütevekkil’in şöyle dediği rivayet edilir:“İshak’ın vefatıyla, devletim bir şeref ve ziynetten mahrum kalmıştır.”

Murat DARICIK 01 Şubat
Konu resmiHak Dine Davet
Tarihten Notlar

حقّ دينه  دعوتپيغمبريمز، نبوّتڭ دردنجي ييلنده  علنًا اسلامي تبليغله  امر ايديلمشدي. بونڭ أوزرينه  پيغمبر افنديمز ايكي دفعه  ياقين اقربالري عبدالمطلب اوغوللرينه  طوپلي بر شكلده  اسلاميتي تبليغ ايتدي. أوچنجي دفعه ده  ايسه  قريشڭ بتون عائله لريني صفا تپه سنه  دعوت ايتدي و بوراده  بر خطبه  ايراد ايتدي. ”اي قريشليلر، سوزلريمي ديڭله يڭز!“ نداسيله  اوراده  بولونان عبدالمطلب اوغوللري، فهر اوغوللري، زهره  اوغوللري، عبدمناف اوغوللري و ديگر عائله لرڭ اركاننه  ”بن سزي حق دينه  دعوت ايدييورم.“ ديدي و ”سزي هيچ بر شي اللّٰهه  ايماندن مستغني قيلاماز.“ آيتنى اوقودي.بو علني تبليغ، قريشڭ ايچنده  بومبه  تأثيري ياپدي. برچوقلري انديشه يه  قاپيلدي. بر قسمي ”حقيقتًا محمّد طوغري سويلويور.“ دييه  آيات قرآنيه يه  مطّلع اولمه يه  باشلادى. ديگر طرفدن مكّه ليلرڭ بيوك بر قسمي تمامًا دشمان بر وضعيت آلمه يه  باشلاديلر. پيغمبريمز، دشمانلق كوسترن چوغونلغڭ مداخله لرندن اتكيلنمه مك ايچون كوزلردن اوزاق، طيشاریدن كلوب كيدنلرڭ انكللنه ميه جگي بر اوه  كچمه يه  مجبور قالدي. ارقامڭ أوي بو مقصدله  سچيلدي. حضرت حمزه  ايله  حضرت عمرڭ اسلاميته  كيريشلرينه  قدر مسلمانلر بو أوده  طوپلاندي. بو خانه ده  تبليغ و عبادت ايديلدي.Peygamberimiz, nübüvvetin dördüncü yılında alenen İslam’ı tebliğle emredilmişti. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz iki defa yakın akrabaları Abdulmuttalip oğullarına toplu bir şekilde İslamiyet’i tebliğ etti. Üçüncü defada ise Kureyş’in bütün ailelerini Safa Tepesi’ne davet etti ve burada bir hutbe irad etti. “Ey Kureyşliler, sözlerimi dinleyiniz!” nidasıyla orada bulunan Abdulmuttalip oğulları, Fihroğulları, Zühre oğulları, Abdimenaf oğulları ve diğer ailelerin erkânına “Ben sizi hak dine davet ediyorum.” dedi ve “Sizi hiçbir şey Allah’a imandan müstağni kılamaz.” ayetini okudu.Bu aleni tebliğ, Kureyş’in içinde bomba tesiri yaptı. Birçokları endişeye kapıldı. Bir kısmı “Hakikaten Muhammed doğru söylüyor.” diye ayat-ı Kur’âniye’ye muttali olmaya başladı. Diğer taraftan Mekkelilerin büyük bir kısmı tamamen düşman bir vaziyet almaya başladılar. Peygamberimiz, düşmanlık gösteren çoğunluğun müdahalelerinden etkilenmemek için gözlerden uzak, dışardan gelip gidenlerin engellenemeyeceği bir eve geçmeye mecbur kaldı. Erkam’ın evi bu maksatla seçildi. Hazret-i Hamza ile hazret-i Ömer’in İslamiyet’e girişlerine kadar Müslümanlar bu evde toplandı. Bu hanede tebliğ ve ibadet edildi.  

Murat DARICIK 01 Şubat
Konu resmiSırp Sındığı Savaşı
Tarihten Notlar

صرب صنديغي صاواشيادرنه  المزه  كچنجه  صرب، اولاخ، مجار، بولغارلر برلشمشلر عثمانليلري روم ايليدن چيقارمق ايچون سوزلشمشلردي. لالا شاهين پاشا بو برلشمەدن خبردار اولدي، حاجي ايلبكيني چاغيردي. ”ايشيتدم، دشمانمز برلشمشلر، بيوك بر اوردو ترتيب ايتمشلر، يارين قالقاجقلر، أوزريمزه  آتيلاجقلرمش. يانڭه  برقاچ بيڭ يگيت آل، كيت، صاقين أوزرلرينه  وارما، اوزاقدن قوتلريني آڭلا، كل بڭا خبر وير.“ ديدي. حاجي ايلبگي كيدر. بر تپنڭ آردندن دشمان اوردوسني اييجه  سير ايدر. كيجه  اولور، دونمز. كوزل بر باصقين ترتيبي ياپار، قراڭلقده  دشماني باصار. دشمان عسكرلري ذاتًا سرخوش ايمش. شاشيرمشلر، قراڭلقده  نه  اولويور، كيم اورويور، كيم اورولويور؟ بر تورلي آڭلايامامشلر. بربرلريني قيرمش كچيرمشلر. بويله جه  يتمش بيڭ كيشيلك بر اوردودن بر جان بيله  قورتولامامش. بو يره  صربليلرڭ قورقوسندن كنايه  اولارق ”صرب صنديغي“ دينمشدر. صرب صنديغي جنكي يالڭز صيربلري دگل، بتون دشمانلري صينديردي. باشده  خرستيانلرڭ دين اولوسي پاپا اولديغي حالده  يڭيدن و هپ بردن غيرته  كلديلر. صرب صنديغي صاواشنڭ انتقامنى آلمق ايسته ديلر فقط قوصوه  ميداننده  صرب صنديغي قدر اهمّيتلي بر مغلوبيت داها ياشاديلر.Edirne elimize geçince Sırp, Ulah, Macar, Bulgarlar birleşmişler Osmanlıları Rumeli’den çıkarmak için sözleşmişlerdi. Lala Şahin Paşa bu birleşmeden haberdar oldu, Hacı İlbeyi’ni çağırdı. “İşittim, düşmanımız birleşmişler, büyük bir ordu tertip etmişler, yarın kalkacaklar, üzerimize atılacaklarmış. Yanına birkaç bin yiğit al, git, sakın üzerlerine varma, uzaktan kuvvetlerini anla, gel bana haber ver.” dedi. Hacı İlbeyi gider. Bir tepenin ardından düşman ordusunu iyice seyreder. Gece olur, dönmez. Güzel bir baskın tertibi yapar, karanlıkta düşmanı basar. Düşman askerleri zaten sarhoş imiş. Şaşırmışlar, karanlıkta ne oluyor, kim vuruyor, kim vuruluyor? Bir türlü anlayamamışlar. Birbirlerini kırmış geçirmişler. Böylece yetmiş bin kişilik bir ordudan bir can bile kurtulamamış. Bu yere Sırplıların korkusundan kinaye olarak “Sırp Sındığı” denmiştir. Sırp Sındığı Cengi yalnız Sırpları değil, bütün düşmanları sındırdı. Başta Hıristiyanların din ulusu Papa olduğu halde yeniden ve hep birden gayrete geldiler. Sırp Sındığı Savaşı’nın intikamını almak istediler fakat Kosova Meydanı’nda Sırp Sındığı kadar ehemmiyetli bir mağlubiyet daha yaşadılar.

Murat DARICIK 01 Şubat
Konu resmiBulmaca
Bulmaca

آنتيقه  ايشلريله  اوغراشان سري، بر كون، ترك ايديلمش بر خرابه ده  أوزرنده  شيفره لي بر كليد اولان كيزملي بر صنديق بولمش. صنديغڭ أوزرنده كي كليدده  درت فرقلي سمبول ير آلييورمش: آي، ييلديز، كونش و بلوط. آنجق بو سمبوللرڭ طوغري صيره سني تك سفرده  بولامازسه  صنديق اصلا آچيلماياجقمش.سري صنديغڭ ايچنه  باقمه يه  چاليشيركن آلتنه  كيزلنمش بر نوط بولمش. نوطده  شو ايپ اوجلري ير آلييورمش:١. كونش هر زمان ييلديزدن أوڭجه  طوغار.٢. آي، هيچ بر زمان بلوطدن صوڭره  كورونمز.٣. بلوطلر ييلديزدن صوڭره  كلير.٤. آي، ييلديزڭ ياڭنده  پارلاماز.سري، بو ايپ اوجلريني قوللانارق صنديغڭ طوغري شيفره سني چوزمك زورنده . پكي سزجه  صنديغي آچمق ايچون سمبوللرڭ طوغري صيره سي نه در؟ رسملرڭ آلتنه  طوغري صيره لامه يي يازيڭز. Ç Ö Z Ü M

Osmanlıca DERGİ 01 Şubat