Bugün maatteessüf görülüyor ki değil hariçten, hatta içimizden bazı cahil kimseler dini ve fenni ayırarak fennin dine, dinin fenne hiçbir rabıta ve alakası olmadığını iddia ediyorlar. Bu kadarla da iktifa etmeyerek dinin terakkiye mâni olduğunu

[Devamını Oku]

-bir eser-i siyasiden muktebes ve mütercemdir- Hareket; bütün mevadd ve suver-i kâinatta cari bir kanun-ı tabii, bir kuvve-i amiledir ki iki suretle cilve-gerdir. Biri: saha-i şuhud ve tekamüle müteveccihen hareket etmek. Diğeri: Adem-i ibada, inhilal

[Devamını Oku]

Osmanlı Devleti meşruiyetini İslâm dininden alan, kanunları ahkâm-ı Kurʼâniyeʼye dayanan, ilk gayesi iʻlâ-yı kelimetullah olan bir devlettir. Bu yüzden Osmanlı padişahlarına Sultânü’l-Guzât ve’l-Mücâhidîn, Gıyâsü’d-Dünyâ ve’d-Dîn, Hâdimü’l-Haremeyni’ş-Şerîfeyn, Halîfe-i Müslimîn gibi unvanlar verilmiş, Osmanlı ülkesi Memâlik-i İslâmiye,

[Devamını Oku]