Bahçıvan, bahçedeki kuru bir ağacı kesmeye koyuldu. Ağaç:
– Ey yiğit, dedi, suçsuz yere benim başımı niye kesiyorsun?
– Sus, dedi bahçıvan, kuruluğun suç olarak yetmez mi?
– Ben doğruyum, eğri değil. Niçin günahım yokken beni kesiyorsun?
– Mübarek bir şey olsaydın, yaş olsaydın da keşke eğri olsaydın.
Doğruları söylüyorum diye övünme, bu doğrularda ab-ı hayat var mı, ona bak!